İçinde v olan 5 harfli 420 kelime var. İçerisinde V harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında v harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEVCE
-
-
[sıfat]
Dev gibi
- "O, kendini birdenbire devce bir kuvvetin sardığını hissetti." (Cahit Uçuk)
-
[zarf]
Deve benzer bir biçimde
-
[sıfat]
Dev gibi
- EMVAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mallar, para ile alınan şeyler
-
[isim]
Mallar, para ile alınan şeyler
- GÜVEÇ
-
-
[isim]
İçinde yemek pişirilen toprak kap
- "Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu." (Necati Cumalı)
-
Bu kapta pişirilen yemek
- "Güveçten sonra bir koca sini mantı gelmiş." (Çetin Altan)
-
[isim]
İçinde yemek pişirilen toprak kap
- VASIF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nitelik
- "Sonunda komutanlık vasıflarını göstermek fırsatını bulmalıydı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Nitelik
- AZVAY
-
-
[isim]
Sarısabır
-
[isim]
Sarısabır
- İHVAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakın dostlar, arkadaşlar
-
Aynı okul veya tarikattan olan kimseler
-
[isim]
Yakın dostlar, arkadaşlar
- REVİR
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Okul, kışla vb. yerlerde hastalar için ayrılmış bölüm
-
[isim]
Okul, kışla vb. yerlerde hastalar için ayrılmış bölüm
- TAVİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ödün
- "Galiplerin yenilen devletlere hiçbir taviz vermeyecekleri hissediliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Ödün
- CEVİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eziyet, cefa, üzgü
- "Kendi kafamın cevrinden kurtulmak için de geldim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Eziyet, cefa, üzgü
- VANLI
- ...
- SEVAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayırlı bir davranış karşısında Tanrı tarafından verileceğine inanılan ödül
- "Bunun günahı değil, olsa olsa sevabı vardır." (Haldun Taner)
- "Gülsüm'ün sevinci sade sevap kazanmak ümidinden doğmuyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Tanrı tarafından ödüllendirileceğine inanılan davranış
-
[isim]
Hayırlı bir davranış karşısında Tanrı tarafından verileceğine inanılan ödül
- FEHVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlam
-
Kavram, terim, deyim
-
[isim]
Anlam
- MEVKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yer, mahal
- "Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." (Atatürk)
-
Makam
- "... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer
- "İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Durum
- "Hey Allah'ım ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Yer, mahal
- ZELVE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çift öküzünün boyunduruktan çıkmaması için boynunun iki yanından boyunduruğa, aşağıya doğru geçirilen çubuk
-
[isim]
Çift öküzünün boyunduruktan çıkmaması için boynunun iki yanından boyunduruğa, aşağıya doğru geçirilen çubuk
- KAVUT
-
-
[isim]
Kavrulmuş ve dövülmüş tahıl ununa şeker veya tatlı yemiş katılarak yapılan yiyecek
- "... ama bir yanı da kavut alamama, sapan atamama, ... yalnızlığını yaşıyor." (Adalet Ağaoğlu)
-
Güneşte kurutulmuş peynir
-
[isim]
Kavrulmuş ve dövülmüş tahıl ununa şeker veya tatlı yemiş katılarak yapılan yiyecek
- SINAV
-
-
[isim]
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
-
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum
- "Evliliğin ilk yılları bir sınavdır."
-
[isim]
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
- MAHIV
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yok etme, yok olma
- "Bunlara mağlup görünmek büsbütün mahvımı hazırlamak demekti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yok etme, yok olma
- DAVYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dişçi kerpeteni
-
[isim]
Dişçi kerpeteni
- DUVAK
-
-
[isim]
Gelinin başını, bazen de yüzünü örten dantel veya tülden örtü
-
Küp, tandır, baca vb.nin taş veya topraktan yapılmış kapağı
-
Yeni doğan bazı bebeklerin doğduğu zaman başlarını çevreleyen zar
-
[isim]
Gelinin başını, bazen de yüzünü örten dantel veya tülden örtü
- DÜVEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Devletler
-
[isim]
Devletler