İçinde uğu olan 9 harfli 19 kelime var. İçerisinde UĞU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uğu olan kelimeler listesine ya da Sonu uğu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UĞURLANIŞ
-
-
[isim]
Uğurlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Uğurlanma işi veya biçimi
- ATKUYRUĞU
-
-
[isim]
Atkuyruğugillerden, kök sapı ömürlü olan, genellikle nemli yerlerde yetişen ve ilaç olarak kullanılan bir bitki, zemberek otu (Equisetum arvense)
-
Genç kızların saçlarını başlarının arkasına toplayarak uç bölümünü kaldırıp serbest bıraktıkları saç biçimi
-
[isim]
Atkuyruğugillerden, kök sapı ömürlü olan, genellikle nemli yerlerde yetişen ve ilaç olarak kullanılan bir bitki, zemberek otu (Equisetum arvense)
- BUĞULAMAK
-
-
[-i]
Buğudan geçirmek, buğuya tutmak
-
Bazı yemekleri buğu ile pişirmek
-
[-i]
Buğudan geçirmek, buğuya tutmak
- UĞURSAMAK
-
-
[-i]
Herhangi bir olguyu veya nesneyi uğur saymak
-
[-i]
Herhangi bir olguyu veya nesneyi uğur saymak
- KABUĞUMSU
-
-
[sıfat]
Kabuksu
-
[sıfat]
Kabuksu
- BUĞULANMA
-
-
[isim]
Buğulanmak işi
- "Zaten manzarayı bozuk ve dumanlı gösteren yalnız camların buğulanması değil..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Buğulanmak işi
- BUĞULANIŞ
-
-
[isim]
Buğulanma işi veya biçimi
-
[isim]
Buğulanma işi veya biçimi
- BUĞULAŞMA
-
-
[isim]
Buğulaşmak işi, buharlaşma
-
[isim]
Buğulaşmak işi, buharlaşma
- İTKUYRUĞU
-
-
[isim]
Kenarları düz şerit gibi yapraklı ve saplarının ucu koçanı andıran, başak çiçekli, otsu bir bitki (Phleum)
-
[isim]
Kenarları düz şerit gibi yapraklı ve saplarının ucu koçanı andıran, başak çiçekli, otsu bir bitki (Phleum)
- UĞURLAMAK
-
-
[-i]
Gideni esenlik ve sevgi dilekleriyle geçirmek, selametle göndermek, teşyi etmek
- "Ev sahibi onları uğurladıktan sonra döndü." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Gideni esenlik ve sevgi dilekleriyle geçirmek, selametle göndermek, teşyi etmek
- UĞULDAMAK
-
-
[nsz]
Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkarmak
- "Soğuk rüzgâr beni boğacak bir haydut gibi kulaklarımda uğuldayarak geçiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Beyinde, kulakta uğultu olmak
- "Gözlerim kararıyor, kulaklarım uğulduyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkarmak
- KUĞURDAMA
- ...
- UĞURLANMA
-
-
[isim]
Uğurlanmak işi
-
[isim]
Uğurlanmak işi
- UĞULDAYIŞ
- ...
- UĞURSUZCA
- ...
- UĞURLUDAĞ
- ...
- UĞURLULUK
- ...
- UĞULTUSUZ
-
-
[sıfat]
Uğultusu olmayan
-
[sıfat]
Uğultusu olmayan
- UĞURLAYIŞ
-
-
[isim]
Uğurlama işi veya biçimi
-
[isim]
Uğurlama işi veya biçimi