İçinde utmak olan 7 harfli 5 kelime var. İçerisinde UTMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında utmak olan kelimeler listesine ya da Sonu utmak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K M T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
MAKTU, UTMAK
4 Harfli Kelimeler
AKUT, AMUT, KAMU, KUMA, MUTA, TAMU, UTMA
3 Harfli Kelimeler
AUT, KAM, KAT, KUM, KUT, MAT, MUT, TAK, TAM
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, AT, MA, TA, TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UNUTMAK
-
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- "Kaç kere aynı palavralarla kendimi avutmuş, öfkemi geçirmiş, sonradan hepsini unutmuştum." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak
-
Bir şeyi yapamaz duruma gelmek
- "Onu da bilirdim eskiden memleketteyken amma sonradan unuttum." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bağışlamak
- "Onun yersiz davranışlarını çoktan unuttum."
-
Gereken önemi vermemek, üstünde durmamak
- "İçinde kabaran sevinçten vücudunun berelerini unutarak uyudu." (Halide Edip Adıvar)
-
Hatırdan, gönülden çıkarmak
- "İyiliğini de ölünceye kadar unutmam." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- UYUTMAK
-
-
[-i]
Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
-
Acı, keder vb.ni hafifletmek
- "Yeisimi uyutmak için dimağımı tarih okumakla yoruyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İlgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak
-
Aldatmak, kandırmak
- "Bugün yarın diye uyuttun durdun beni." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
- ULUTMAK
-
-
[-i]
Ulumasını sağlamak
- "Şimdi ezanın sustuğu bu öksüz yurtlara çanlarını ulutmak için Selanik'e vapur vapur gelen Kafkasya Rumları yerleşiyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Ulumasını sağlamak
- AVUTMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
-
Oyalamak
- "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- OKUTMAK
-
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak
-
[nsz]
Okuma işini yaptırmak
- "Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek
- "Lisede İngilizce okutuyor."
-
Satarak elinden çıkarmak
- "Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut! dedi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak