İçinde uta olan 7 harfli 18 kelime var. İçerisinde UTA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uta olan kelimeler listesine ya da Sonu uta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AUT
2 Harfli Kelimeler
AT, TA, TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UTANGAÇ
-
-
[sıfat]
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
- "Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
- TUTARGA
-
-
[isim]
Sara
-
[isim]
Sara
- MUTABIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
- "O akşam da müzakere sonunda bu yaşıtım üvey dayımla mutabık kaldık." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Uygun
-
[sıfat]
Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
- KURUTAÇ
-
-
[isim]
Kurutma kabı
-
[isim]
Kurutma kabı
- TUTAMAÇ
-
-
[isim]
Bir şeyin tutulup çekilecek yeri
-
Tutunacak yer, tutamak
-
Telgraf veya elektrik direklerine rahat çıkmayı sağlayan ve ayağa takılan mahmuzlu araç
-
[isim]
Bir şeyin tutulup çekilecek yeri
- TUTARIK
-
-
[isim]
Sara
-
[isim]
Sara
- TUTAMAK
-
-
[isim]
Tutamaç
- "Viraj tutamağı."
-
Tutunacak, dayanacak, güvenecek şey
-
[isim]
Tutamaç
- BUTAFOR
-
-
[isim]
Oyun için gerekli sahne eşyası
-
[isim]
Oyun için gerekli sahne eşyası
- KAMUTAY
-
-
[isim]
Türkiye Büyük Millet Meclisinin genel kurulu
-
[isim]
Türkiye Büyük Millet Meclisinin genel kurulu
- UTANMAZ
-
-
[sıfat]
Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız
-
[sıfat]
Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız
- UTANMAK
-
-
[nsz]
Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak
- "Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı." (Aka Gündüz)
-
[-den]
Sıkılmak
- "Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum." (Ahmet Haşim)
-
[-den]
Çekinmek
- "Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak
- KOMUTAN
-
-
[isim]
Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey
- "Takım komutanı. Tümen komutanı. Ordu komutanı."
-
[isim]
Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey
- TUTARAK
-
-
[isim]
Sara
- "... fakat babamın kimseye gidecek hâli yok. Rakı tutarağı tutunca pantolonunu bile satıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sara
- TUTARLI
-
-
[sıfat]
Aralarında çelişki bulunmayan, her bakımdan uyumlu, insicamlı
-
[sıfat]
Aralarında çelişki bulunmayan, her bakımdan uyumlu, insicamlı
- UTANGAN
-
-
[sıfat]
Utangaç
-
[sıfat]
Utangaç
- TUTACAK
-
-
[isim]
Sıcak mutfak araçlarını tutmakta kullanılan, birbirine şeritle bağlı bez çifti, tutaç, tutak
-
[isim]
Sıcak mutfak araçlarını tutmakta kullanılan, birbirine şeritle bağlı bez çifti, tutaç, tutak
- TUTANAK
-
-
[isim]
Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname
-
Bir durumu tespit eden veya edenler tarafından imzalanan belge, zabıt varakası
-
Birçok kimsenin imzaladığı rapor, mazbata
-
[isim]
Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname
- MEŞRUTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk
- "Cami meşrutası."
-
[isim]
Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk