İçinde uta olan 7 harfli 18 kelime var. İçerisinde UTA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uta olan kelimeler listesine ya da Sonu uta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AUT

2 Harfli Kelimeler

AT, TA, TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

UTANGAÇ

  1. [sıfat] Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
    • "Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TUTARGA

  1. [isim] Sara

MUTABIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
    • "O akşam da müzakere sonunda bu yaşıtım üvey dayımla mutabık kaldık." (Halit Fahri Ozansoy)
  2. Uygun

KURUTAÇ

  1. [isim] Kurutma kabı

TUTAMAÇ

  1. [isim] Bir şeyin tutulup çekilecek yeri
  2. Tutunacak yer, tutamak
  3. Telgraf veya elektrik direklerine rahat çıkmayı sağlayan ve ayağa takılan mahmuzlu araç

TUTARIK

  1. [isim] Sara

TUTAMAK

  1. [isim] Tutamaç
    • "Viraj tutamağı."
  2. Tutunacak, dayanacak, güvenecek şey

BUTAFOR

  1. [isim] Oyun için gerekli sahne eşyası

KAMUTAY

  1. [isim] Türkiye Büyük Millet Meclisinin genel kurulu

UTANMAZ

  1. [sıfat] Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız

UTANMAK

  1. [nsz] Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak
    • "Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı." (Aka Gündüz)
  2. [-den] Sıkılmak
    • "Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum." (Ahmet Haşim)
  3. [-den] Çekinmek
    • "Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk." (Yusuf Ziya Ortaç)

KOMUTAN

  1. [isim] Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey
    • "Takım komutanı. Tümen komutanı. Ordu komutanı."

TUTARAK

  1. [isim] Sara
    • "... fakat babamın kimseye gidecek hâli yok. Rakı tutarağı tutunca pantolonunu bile satıyor." (Halide Edip Adıvar)

TUTARLI

  1. [sıfat] Aralarında çelişki bulunmayan, her bakımdan uyumlu, insicamlı

UTANGAN

  1. [sıfat] Utangaç

TUTACAK

  1. [isim] Sıcak mutfak araçlarını tutmakta kullanılan, birbirine şeritle bağlı bez çifti, tutaç, tutak

TUTANAK

  1. [isim] Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname
  2. Bir durumu tespit eden veya edenler tarafından imzalanan belge, zabıt varakası
  3. Birçok kimsenin imzaladığı rapor, mazbata

MEŞRUTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk
    • "Cami meşrutası."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü