Başında uta olan 20 kelime var. Uta ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uta olan kelimeler listesine ya da sonu uta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında uta bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

13 Harfli Kelimeler

UTANMAZCASINA

12 Harfli Kelimeler

UTANMAMAZLIK

11 Harfli Kelimeler

UTANABİLMEK

10 Harfli Kelimeler

UTANABİLME, UTANDIRMAK, UTANGAÇLIK, UTANMAZLIK

9 Harfli Kelimeler

UTANDIRMA, UTANILASI, UTANILMAK, UTANMAZCA

8 Harfli Kelimeler

UTANILMA

7 Harfli Kelimeler

UTANGAÇ, UTANGAN, UTANMAK, UTANMAZ

6 Harfli Kelimeler

UTANIŞ, UTANMA, UTARİT

5 Harfli Kelimeler

UTANÇ


Kelime bulma makinesi

A T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AUT

2 Harfli Kelimeler

AT, TA, TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

UTANMAZCASINA
...
UTANMAMAZLIK
...
UTANABİLMEK
...
UTANGAÇLIK

  1. [isim] Sıkılganlık, mahcubiyet
    • "Bize hakaret eden, bize utangaçlık yükleyen bu zincir şarkıları, düşmanın kulağına keyif verecektir." (Ruşen Eşref Ünaydın)

UTANABİLME
...
UTANDIRMAK

  1. [-i] Utanmasına yol açmak, utanacak bir duruma düşürmek, mahcup etmek
    • "Mualla Hanım'a o zamana kadar beni çok utandıran bir sual sormakta mahzur görmedim." (Peyami Safa)

UTANMAZLIK

  1. [isim] Utanmaz olma durumu, yüzsüzlük, arsızlık
    • "Hicap bir ayıp, utanmazlık, sıkılmazlık, yılışıklık bir meziyet oldu." (Burhan Felek)

UTANILMAK
...
UTANILASI
...
UTANDIRMA

  1. [isim] Utandırmak işi

UTANMAZCA

  1. [sıfat] Utanmaz bir biçimde yapılan
  2. [zarf] Utanmaksızın, utanmaz bir biçimde

UTANILMA
...
UTANGAÇ

  1. [sıfat] Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
    • "Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

UTANMAK

  1. [nsz] Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak
    • "Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı." (Aka Gündüz)
  2. [-den] Sıkılmak
    • "Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum." (Ahmet Haşim)
  3. [-den] Çekinmek
    • "Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk." (Yusuf Ziya Ortaç)

UTANGAN

  1. [sıfat] Utangaç

UTANMAZ

  1. [sıfat] Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız

UTARİT
...
UTANMA

  1. [isim] Utanmak durumu, teeddüp
    • "İradesizliğimden utanma duymamaya da alıştım." (Refik Halit Karay)
  2. Utanma duygusu

UTANIŞ

  1. [isim] Utanma durumu veya biçimi

UTANÇ

  1. [isim] Utanma duygusu, hicap
    • "O zaman, tuhaf bir utanca düşüp şaşırır, başımı önüme eğerdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bundan utanç duyuyor, utanılacak pek az şey yapan birisi olarak da gerginleşiyordu." (Tarık Buğra)
    • "Yalvarırım hanımcığım, beni beyin yanına çıkarmayınız, utancımdan yerlere geçerim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Süleymaniye'nin avlusunu dolaşırken, utancımızdan yerin dibine gireceğimiz geldi." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü