İçinde uru olan 8 harfli 47 kelime var. İçerisinde URU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uru olan kelimeler listesine ya da Sonu uru ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

R U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

UR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KOŞTURUŞ
...
BURUŞMAK

  1. [nsz] Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak
    • "Daralmış, buruşmuş sof ceketi, uzamış sakalıyla işportacı Yahudilere dönmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Ağızda kekrelik duymak
  3. Tiksinmek, hoşlanmamak
    • "Gördüklerimden yalnız yüzüm değil, içim de buruşuyor." (Aka Gündüz)

UÇURULMA

  1. [isim] Uçurulmak işi

VURUŞMAK

  1. [nsz] Birbirini vurmak, dövüşmek
  2. Savaşmak, çarpışmak

KURUTMAÇ

  1. [isim] Mürekkebi kurutmak için kullanılan kurutma kâğıdı ve bunun takılı bulunduğu araç

VURUŞKAN

  1. [sıfat] Dövüşken

KURULTAY

Kelime Kökeni : Moğolca

  1. [isim] Ulusal veya uluslararası bilimsel toplantı
  2. Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belli sürelerle veya gerektikçe yaptığı genel toplantı, kongre
    • "Dil Kurultayı."
  3. Eski Türklerde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis

DOĞURUCU

  1. [sıfat] Yeni düşünceleri ortaya koyan (kimse), üretken, yaratıcı
    • "Ziya Gökalp'ın kuvvetli bir hafızası, doğurucu bir muhayyilesi vardı."

KURULAMA

  1. [isim] Kurulamak işi

SOĞURUCU

  1. [isim] Soğurma özelliği gösteren madde

KURUTMAK

  1. [-i] Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek
    • "Göz yaşlarını kurut, dedi; bilirsin ki kader değişmez." (Cemil Meriç)
  2. Bitki canlılığını yitirmek
    • "Fırtına bütün gülleri kuruttu."
  3. Bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak
  4. Cılız duruma getirmek, zayıflatmak
    • "Bu hastalık onu kurutmuş."
  5. Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek
  6. Uğursuzluk getirmek, yok etmek
    • "Dâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular." (Peyami Safa)

KURUTUCU

  1. [isim] Nemi, ısı veya hava akımıyla uzaklaştırıp içine konulan maddeleri kurutan alet
    • "Çamaşır kurutucusu. Saç kurutucusu."
  2. Boya ve parlatıcıların çabuk kurumalarını sağlamak amacıyla içlerine katılan madde

DURULAMA

  1. [isim] Durulamak işi

BUYURUCU

  1. [isim] Buyruk, emir veren kimse

KURUKAFA

  1. [isim] Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)

GİLABURU

  1. [isim] İki çeneklilerden, Kuzey ve Orta Anadolu'da yetişen, beyaz renkli çiçekler açan, kırmızı renkli meyvesinden meyve suyu elde edilen, 2-4 m yükseklikte bir ağaççık (Viburnum opulus)

TUTTURUŞ

  1. [isim] Tutturma işi veya biçimi

GURURSUZ
...
VURULMAK

  1. [nsz] Vurma işine konu olmak
    • "Yatak odasının kapısı vuruluyordu." (Mithat Cemal Kuntay)
  2. [-e] Âşık olmak, gönül kaptırmak, sevdalanmak
    • "Kim söylemiş beni / Süheyla'ya vurulmuşum diye." (Orhan Veli Kanık)

DURULMAK

  1. [nsz] Duru duruma gelmek
    • "Bulanık su duruldu."
  2. Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmak
    • "Kar ve fırtına durulmuş, hava birden açıvermişti." (Haldun Taner)
  3. Uslanmak, sakinleşmek
    • "Canı yanan kısrak acı bir kişneme salıverdikten sonra birdenbire duruldu." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü