İçinde uru olan 6 harfli 20 kelime var. İçerisinde URU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uru olan kelimeler listesine ya da Sonu uru ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GURUBİ
- ...
- USKURU
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Cıvata ve somunlardaki yiv
-
[isim]
Cıvata ve somunlardaki yiv
- TURUNÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara)
-
Bu ağacın portakala benzeyen, suyu acımtırak meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden, bütün Akdeniz ülkelerinde yetişen, kışın yaprağını dökmeyen bir ağaç, narenç (Citrus aurantium amara)
- UÇURUŞ
- ...
- UYDURU
- ...
- KURUCU
-
-
Bir kurumun, bir işin kurulmasını sağlayan, müessis
-
[isim]
Bir kuruluşu oluşturan kimse
- "Gazetenin kurucusu."
-
[isim]
Cümleyi oluşturan ögelerin her biri
-
Bir kurumun, bir işin kurulmasını sağlayan, müessis
- DURUCU
-
-
[isim]
Sürekli kalan, oturan kimse
-
[isim]
Sürekli kalan, oturan kimse
- OTURUŞ
-
-
[isim]
Oturma işi veya biçimi
- "Başta delikanlılar, çoğunun oturuşunda bir büyüklenme var." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Oturma işi veya biçimi
- KURULU
-
-
[sıfat]
Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş
- "Herkes kendini damlara, kurulu cibinliklerin içine atardı." (Burhan Günel)
-
[sıfat]
Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş
- DUYURU
-
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
- KURUMA
-
-
[isim]
Kurumak işi
-
[isim]
Kurumak işi
- OSURUK
-
-
[isim]
Yellenme
-
[isim]
Yellenme
- URUMCA
- ...
- BUYURU
-
-
[isim]
Buyruk, emir
-
[isim]
Buyruk, emir
- VURUCU
-
-
[sıfat]
Vuran, silah attığında hedefini vuran
-
[sıfat]
Vuran, silah attığında hedefini vuran
- KAFURU
- ...
- OSURUŞ
- ...
- OTURUM
-
-
[isim]
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
- "Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım." (Haldun Taner)
-
Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri
-
[isim]
Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
- UÇURUM
-
-
[isim]
Dik ve derin yamaç
- "Üç arkadaş, arabanın gidebileceği bütün köyleri, dereleri, uçurumları aradılar." (Aka Gündüz)
-
Felaketli sonuç
- "Bir gün bencileyin, bir uçuruma yuvarlanırsanız artık her şey burada bitti, sanmayınız." (Memduh Şevket Esendal)
-
Büyük fark, ayrılık
- "Karargâhla siper arasındaki derin uçurumu bu kadar yakından sezmemiştim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Dik ve derin yamaç
- HURUFİ
- ...