İçinde ur olan 5 harfli 129 kelime var. İçerisinde UR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ur olan kelimeler listesine ya da Sonu ur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KURCA

  1. [isim] Karıştırma, kaşıma

POTUR

  1. [isim] Arka tarafında kırmaları çok, bacakları dar bir tür pantolon
    • "Ayağında lacivert Karamürsel kumaşı bir potur vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Kırmalı ve potlu

BUHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî törenlerde yakılan kokulu ağaç vb. maddeler, tütsü

GURUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ay, güneş, yıldız vb. gök cisimlerinin ufkun altına inmesi
    • "Gurup etti güneş dünya karardı." (Niğdeli Hikmet)
  2. Güneşin batması, batış
    • "Git bu mevsimde gurup vakti Cihangir'den bak." (Yahya Kemal Beyatlı)

BURCU

  1. [isim] Güzel koku, ıtır

MURİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Miras bırakan

SÜRUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevinç
    • "Dilde gam var şimdilik lütfeyle gelme ey sürur / Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne." (Rasih)

TURŞU

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tuzlu suda, sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze veya meyve
    • "Bütün gün çocukların peşinde koşmaktan turşusu çıkmış ihtiyar lalanın karanlık bir köşede horladığı işitiliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bir kısmetin çıkar çıkmaz seni vereceğiz. Turşunu kuracak değiliz ya!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Bitkin, yorgun
    • "Portakalların turşusu çıkmış."

BUYUR

  1. "buyurun!" anlamında bir seslenme sözü
    • "Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." (Nurullah ataç)
    • "Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. "anlamadım, sözünüzü tekrarlayınız!" anlamında bir seslenme sözü
    • "Bir şey mi buyurdunuz?"
    • "Çok doğru buyuruyorsunuz." (Falih Rıfkı Atay)
  3. "söyleyiniz, emrediniz!" anlamında bir seslenme sözü
    • "Salona buyurmaz mısınız?" (Mithat Cemal Kuntay)

KURRA
...
KÜSUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Artan bölüm, geriye kalan bölüm, kesir
    • "Bu paranın küsurundan vazgeçelim."
  2. Tam sayıdan sonra gelen kesirli sayı
    • "Bu işe on bin küsur lira harcadım."

URGAN

  1. [isim] Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma maddelerinden yapılan ince halat
    • "Kadınının boynunda pembe urgan gibi bir yemeni var." (Halide Edip Adıvar)

ÇUKUR

  1. [isim] Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer
    • "Eşek sendeleyip yandaki çukurun içine düştü, kalkamadı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kendi ayağınız ve büyük aklınızla gidip düştüğünüz çukurdan bize ne?" (Aka Gündüz)
  2. Çene ve yanaktaki gamze
    • "Ne hoş gülerdi, yanaklarının çukuru ne derli toplu açılırdı." (Refik Halit Karay)
  3. Mezar
    • "Ben, bir ayağı çukurda hasta bir ihtiyarım." (Mahmut Yesari)

HURMA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hurma ağacı
  2. Bu ağacın tatlı meyvesi

UYGUR
...
VELUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadife

MAMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bayındır
    • "Yıkılmış dilberin mamur illeri / Susmuş bülbüllerin taze dilleri." (Karacaoğlan)

VURUŞ

  1. [isim] Vurma işi veya biçimi
    • "Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var." (Peyami Safa)
  2. Bir ölçüyü oluşturan eşit sürelerden her biri, darp
    • "İki vuruşu olan ölçü."
  3. Bir kuvvetin etkileme süresi ile şiddetinin çarpımından çıkarılan nicelik

YURDU

  1. [isim] İğnenin deliği

HUZUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık, erinç
    • "Bu komşular mahallenin huzurunu kaçırdı."
    • "Bu müzik bana huzur verdi."
  2. Ön, yan, kat, makam, yamaç
    • "Başkanın huzuruna çıkmak."
  3. Bir yerde bulunma
    • "Bu sorunun konuşulması için sizin huzurunuz şarttır."
  4. Padişah katı
    • "Huzura çıkmak."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü