İçinde ur olan 4 harfli 47 kelime var. İçerisinde UR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ur olan kelimeler listesine ya da Sonu ur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri
- "İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk suresini okumaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri
- OKUR
-
-
[isim]
Okuyan kimse, okuyucu, kari
- "Bu iki yazar çok okuru olmanın tadını çıkarmasını da bilmişlerdir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Okuyan kimse, okuyucu, kari
- BURU
-
-
[isim]
Sancı, buruntu
-
[isim]
Sancı, buruntu
- URBA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Giysi
- "Hemen belli olsun diye beyaz urbalar giyindi." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Giysi
- PURO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yaprak sigarası
-
[isim]
Yaprak sigarası
- ŞUUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilinç
-
[isim]
Bilinç
- MURT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi
- "Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız ya çok zengin ya da tanınmış bir aileye mensup olmalıydı." (Orhan Kemal)
-
[isim]
Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi
- YURT
-
-
[isim]
Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
- "Türk yurduna Türkiye denir."
-
Memleket
- "Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum
- "Güçsüzler yurdu."
-
Göçebe Türklerin oturduğu çadır
-
Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer
-
Diyar
- "Bu köy pehlivanlar yurdudur."
-
Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan
-
Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer
-
Sahip olunan arazi, emlak
-
[isim]
Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
- OBUR
-
-
[sıfat]
Gereğinden çok yemek yiyen, doymak bilmeyen (kimse)
- "Kendi derecesinde olmamakla beraber o da hatırı sayılan oburlardan." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Gereğinden çok yemek yiyen, doymak bilmeyen (kimse)
- AJUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Delikli örgü, gözenek
-
[isim]
Delikli örgü, gözenek
- AKUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Azgın, kızgın (hayvan)
- "Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum." (Ömer Seyfettin)
-
Kudurmuş, kuduz, kuduruk
-
[sıfat]
Azgın, kızgın (hayvan)
- ACUR
-
-
[isim]
Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus)
-
[isim]
Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus)
- URAY
-
-
[isim]
Belediye
-
[isim]
Belediye
- KURA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme
- "Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme
- URUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arşının sekizde biri uzunluğundaki ölçü
-
[isim]
Arşının sekizde biri uzunluğundaki ölçü
- URLA
- ...
- HURÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle yelken bezinden veya meşinden yapılmış büyük heybe
-
Çeşitli kumaşlardan yapılan, içerisine battaniye, yorgan vb. eşya konulan özel çanta
-
[isim]
Genellikle yelken bezinden veya meşinden yapılmış büyük heybe
- UYUR
-
-
[sıfat]
Uyuyan
-
Durgun (su)
-
[sıfat]
Uyuyan
- CURA
-
-
[isim]
Mızrap ile çalınan iki veya üç teli olan halk sazı
-
Bir çeşit küçük atmaca
-
[sıfat]
Ufak tefek, gelişmemiş
-
[isim]
Mızrap ile çalınan iki veya üç teli olan halk sazı
- OLUR
-
-
[sıfat]
Olabilir
- "Bu olur iş mi?"
- "Olur ki kıza bir söz atar, olur ki sarkıntılık ederler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Olur tesadüf değil, dün Büyükada iskelesinde karşı karşıya gelince şaşırakaldım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Onay, tasdik, yapabilme izni
-
[edat]
“Evet” anlamında bir kabul sözü
- "Gazeteyi okur musun? -Olur."
-
[sıfat]
Olabilir