İçinde unt olan 7 harfli 16 kelime var. İçerisinde UNT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında unt olan kelimeler listesine ya da Sonu unt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TUN
2 Harfli Kelimeler
TU, UN, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOĞUNTU
-
-
[isim]
Zor soluk alma
-
Sıkıntı
- "Sen hiçbir zaman bilmeyeceksin bu korkunç boğuntuyu, bu çaresizliği." (Nazlı Eray)
-
Bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi, vurgunculuk, ihtikâr
- "Boğuntuya biterim, Mustafa kardeşim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Zor soluk alma
- BULUNTU
-
-
[isim]
Kazı veya araştırmalarla ortaya çıkarılmış olan, bazen de rast gelinerek bulunan eski çağlardan kalma eşya
-
Sokakta bulunup alınan çocuk
-
Herhangi bir yerde bulunup gerçekten veya hükmen sahibi bulunmayan mal
-
[isim]
Kazı veya araştırmalarla ortaya çıkarılmış olan, bazen de rast gelinerek bulunan eski çağlardan kalma eşya
- KURUNTU
-
-
[isim]
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- "Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta." (Aka Gündüz)
-
Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
- "Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
- "Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- KOYUNTU
-
-
[isim]
Sıkıntı, üzüntü, keder
-
Sopa, baston koymaya yarayan yer
- "Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Sıkıntı, üzüntü, keder
- COŞUNTU
-
-
[isim]
Coşku, heyecanlı davranış
-
[isim]
Coşku, heyecanlı davranış
- TOZUNTU
-
-
[isim]
Tozumakla havaya kalkıp uçan tozlar
-
[isim]
Tozumakla havaya kalkıp uçan tozlar
- KUSUNTU
-
-
[isim]
Kusmuk
-
[isim]
Kusmuk
- KOVUNTU
-
-
[isim]
Kovulmuş kimse
-
[isim]
Kovulmuş kimse
- KOŞUNTU
-
-
[isim]
Bir adamın yanında bulunanlar, yardakçılar, tayfa
-
[isim]
Bir adamın yanında bulunanlar, yardakçılar, tayfa
- BURUNTU
-
-
[isim]
Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
- "Sus! Buruntu geçiriyorum, azıcık kıpırdansam falya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
- KOPUNTU
-
-
[isim]
Kopmuş parça
-
Diaspora
-
[isim]
Kopmuş parça
- PUNTOLU
-
-
[sıfat]
Herhangi bir büyüklükte puntosu olan
- "İri puntolu başlık."
-
[sıfat]
Herhangi bir büyüklükte puntosu olan
- CUNTACI
-
-
[isim]
Cunta üyesi
-
[isim]
Cunta üyesi
- VURUNTU
-
-
[isim]
Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği
-
[isim]
Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği
- SOYUNTU
-
-
[isim]
Soyulup atılan şey
-
[sıfat]
Bir yer soyularak alınan
- "Soyuntu eşya."
-
[isim]
Soyulup atılan şey
- BOZUNTU
-
-
[isim]
Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü
- "Bozuntuya vermedim, yürüdüm, yanına gittim." (Ömer Seyfettin)
-
Kendinde bulunması gereken nitelikleri taşımayan kimse veya şey
- "Taklit mal çıkaran fabrikalar, Hollywood bozuntusu şehirler istemeyiz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Şaşkınlığa düşme
-
[isim]
Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü