İçinde un olan 9 harfli 128 kelime var. İçerisinde UN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında un olan kelimeler listesine ya da Sonu un ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KANUNİLİK
- ...
- VAZOLUNMA
-
-
[isim]
Vazolunmak işi veya durumu
-
[isim]
Vazolunmak işi veya durumu
- OKUNAKSIZ
-
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)
- SAVUNMACI
- ...
- KOYUNYÜNÜ
-
-
[isim]
Bir tür sünger, bal peteği
-
[isim]
Bir tür sünger, bal peteği
- UZUNÇALAR
-
-
[isim]
Üzerine seslerin düşük devirle kaydedildiği büyük boyutlu plak
- "İlk uzunçaların hazırlıkları başladığında, her ikisi de son kartlarını oynadıklarını biliyordu." (Murathan Mungan)
-
Bir sanatçının eserlerinin bir bölümünün yer aldığı kaset, albüm
-
[isim]
Üzerine seslerin düşük devirle kaydedildiği büyük boyutlu plak
- BUKALEMUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bukalemungillerden, 20-30 cm boyunda, renk değiştirmesiyle ünlü sürüngen türü, kaya keleri (Chamaeleo chamaeleon)
-
Davranışını, görüşünü çıkarına göre değiştiren kimse
-
[isim]
Bukalemungillerden, 20-30 cm boyunda, renk değiştirmesiyle ünlü sürüngen türü, kaya keleri (Chamaeleo chamaeleon)
- ODUNLAŞMA
-
-
[isim]
Bazı bitki hücrelerinde odun özü denilen bir kimyasal madde alarak odunsu bir duruma girmeleri olayı
-
Kabalaşma
-
[isim]
Bazı bitki hücrelerinde odun özü denilen bir kimyasal madde alarak odunsu bir duruma girmeleri olayı
- DOKUZUNCU
-
-
[sıfat]
Dokuz sayısının sıra sıfatı, sırada sekizinciden sonra gelen
-
[sıfat]
Dokuz sayısının sıra sıfatı, sırada sekizinciden sonra gelen
- KURUNTULU
-
-
[sıfat]
Kuruntusu olan (kimse), evhamlı, mütevehhim
- "Karısı Tevfik'ten daha kuruntulu, hırçınlıktan kurumuş bir kadın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kuruntusu olan (kimse), evhamlı, mütevehhim
- KORUNAKLI
-
-
[sıfat]
Korunağı olan
- "Korunaklı sandığım köşe o kadar da korunaklı değildi. Yağmur iliklerime kadar işlemişti." (Sulhi Dölek)
-
[sıfat]
Korunağı olan
- OYUNCAKLI
-
-
[sıfat]
Oyuncağı olan
-
Çocuksu, çocuk gibi davranan
- "Şimdi oyuncaklı kadın ruhuyla değil, açık söylüyorum." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Oyuncağı olan
- OYUNCULUK
-
-
[isim]
Oyun oynama işi
-
Sahne sanatçılığı
- "Oyunculuk ki o devirde toplum dışı bir parya işi sayılmaktadır." (Haldun Taner)
-
Düzencilik, hilecilik
-
[isim]
Oyun oynama işi
- DURGUNLUK
-
-
[isim]
Durgun olma durumu
- "İki klakson sesi durgunluğu iki yerinden bıçakladı." (Haldun Taner)
- "Posta kâtibi eskiden çok sert bir adamdı. Fakat gitgide ona garip bir durgunluk çökmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Durgun olma durumu
- ZORSUNMAK
-
-
[-i]
Yüksünmek, yapacağı işi ağır bir yük veya angarya olarak kabul etmek
- "Ben zaten zayıfım. Beybabam dedi ki zorsunuyorsan çalışma oğlum, dedi." (Orhan Kemal)
-
[-i]
Yüksünmek, yapacağı işi ağır bir yük veya angarya olarak kabul etmek
- SAVUNULMA
-
-
[isim]
Savunulmak işi
-
[isim]
Savunulmak işi
- UNUTULMAK
-
-
[nsz]
Unutma işine konu olmak
- "Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır." (Atatürk)
-
[nsz]
Unutma işine konu olmak
- UZUNKÖPRÜ
- ...
- AZLOLUNMA
-
-
[isim]
Azlolunmak işi
-
[isim]
Azlolunmak işi
- CURCUNACI
- ...