İçinde un olan 7 harfli 143 kelime var. İçerisinde UN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında un olan kelimeler listesine ya da Sonu un ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- COŞUNTU
-
-
[isim]
Coşku, heyecanlı davranış
-
[isim]
Coşku, heyecanlı davranış
- BUNAMAK
-
-
[nsz]
Çeşitli sebeplerle zihin gücünü yitirerek ne yaptığını bilemez duruma gelmek, ateh getirmek
-
[nsz]
Çeşitli sebeplerle zihin gücünü yitirerek ne yaptığını bilemez duruma gelmek, ateh getirmek
- TANTUNİ
-
-
[isim]
Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü
-
[isim]
Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü
- SABUNLU
-
-
[sıfat]
İçinde sabun eritilmiş
- "Sabunlu su."
-
Sabun sürülmüş fakat durulanmamış
-
[sıfat]
İçinde sabun eritilmiş
- UZUNLUK
-
-
[isim]
Bir şeyin bir uçtan öbür uca kadar olan uzaklığı
-
İki nokta arasındaki yer aralığının ölçümü, tul
-
Bir yüzeyin iki temel boyutundan en büyük olanı, boy, en karşıtı
- "Üç buçuk metre uzunluğunda bir kalas bul, getir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Yazının, sözün kapsam yönünden genişliği
-
Süre yönünden uzun olma durumu
-
[isim]
Bir şeyin bir uçtan öbür uca kadar olan uzaklığı
- KANUNEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Yasa gereğince, yasal olarak
-
[zarf]
Yasa gereğince, yasal olarak
- BUNALTI
-
-
[isim]
Sıkıntı, iç sıkıntısı
- "Bütün yazdıklarımızın neticesi bir bunaltı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Sıkıntı, iç sıkıntısı
- UNVANLI
-
-
[sıfat]
Unvanı olan
-
[sıfat]
Unvanı olan
- KANUNCU
-
-
[isim]
Kanun çalan kimse, kanuni (II)
-
Kanun yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kanun çalan kimse, kanuni (II)
- MACUNCU
-
-
[isim]
Macun yapan veya satan kimse
-
[isim]
Macun yapan veya satan kimse
- ODUNSUZ
- ...
- HUŞUNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sertlik, kabalık, kırıcılık
-
[isim]
Sertlik, kabalık, kırıcılık
- BOZUNTU
-
-
[isim]
Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü
- "Bozuntuya vermedim, yürüdüm, yanına gittim." (Ömer Seyfettin)
-
Kendinde bulunması gereken nitelikleri taşımayan kimse veya şey
- "Taklit mal çıkaran fabrikalar, Hollywood bozuntusu şehirler istemeyiz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Şaşkınlığa düşme
-
[isim]
Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü
- KORUNGA
-
-
[isim]
Otsu, genellikle 30-70 cm boyunda, çok yıllık, pembe çiçekli, hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (Onobrychis viciifolia)
-
[isim]
Otsu, genellikle 30-70 cm boyunda, çok yıllık, pembe çiçekli, hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (Onobrychis viciifolia)
- TURUNCU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turunç rengi, kızıl sarı renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Turunç rengi, kızıl sarı renk
- TUTUNUŞ
-
-
[isim]
Tutunma işi veya biçimi
-
[isim]
Tutunma işi veya biçimi
- KORUNUM
-
-
[isim]
Korunma işi, muhafaza
-
[isim]
Korunma işi, muhafaza
- SONUNCU
- ...
- BOZUNUM
-
-
[isim]
Birleşik bir maddenin daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılması, dejenerasyon
-
Işınetkin bir çekirdeğin ışınım salarak değişikliğe uğraması olayı, dejenerasyon
-
[isim]
Birleşik bir maddenin daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılması, dejenerasyon
- BOYUNCA
-
-
[zarf]
Boyu veya uzunluğu kadar
- "Plaj boyunca hem yürüyor hem konuşuyorduk." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Süresince
- "Ömrüm boyunca şiirle, edebiyatla, felsefe ile hiç alışverişim olmadı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Boyu veya uzunluğu kadar