İçinde un olan 4 harfli 21 kelime var. İçerisinde UN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında un olan kelimeler listesine ya da Sonu un ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TUNA
...
TAUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Veba

SUNA

  1. [isim] Erkek ördek
    • "Uzatır boynunu arar eşini / Bir tek suna gördüm göl kenarında." (Karacaoğlan)
  2. Göl ördeği

TUNÇ

  1. [isim] Koyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz
    • "Başında kalpak tunçtan bir miğfer gibi duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [sıfat] Bu alaşımdan yapılmış olan

UNSU
...
HUNİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir sıvıyı ağzı dar bir kaba aktarmak için kullanılan koni biçimindeki araç
  2. Ağızlık

YUNA

  1. [isim] Belleme (II)

UZUN

  1. [sıfat] İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı
    • "Pek canım istiyor, uzun etme!" (Peyami Safa)
    • "Uzun lafın kısası, eleştirmeci okuyucuya faydalı, edebiyata faydalı bir yazıcıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren
    • "Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece." (Âşık Veysel)
  3. [zarf] Ayrıntılı, derinlemesine
    • "Uzun düşündüğünü unuttuğu ve düşüncelerinin yönünü kaybettiği bir anda yemeğe çağırdılar." (Halide Edip Adıvar)

SUNU

  1. [isim] Sunulan şey
    • "İlk Çağın insanları sunu niyetine öd ağacı gibi, günlük gibi güzel koku saçan bitkiler yakarlardı." (Azra Erhat)
  2. Ön söz, takdim
  3. Piyasaya mal çıkartma, arz

ACUN

  1. [isim] Dünya

PUNT

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir şey için uygun zaman, fırsat
    • "O döner dönmez bir punduna getirip tanıştırayım sizi." (Atilla İlhan)

MAUN

  1. [isim] Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni)
  2. Bu ağacın parlak kırmızımtırak renkte, sert ve iyi cilalanan kerestesi
  3. [sıfat] Bu keresteden yapılan
    • "Parası olsa o deminki maun yemek odası takımını üç bin dokuz yüze koparıverirdi." (Haldun Taner)

UNLU
...
SUNİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yapma, yapay, takma
  2. Yapmacık, eğreti

ORUN

  1. [isim] Özel yer
  2. Makam, mansıp, mesnet, mevki

UNCU

  1. [isim] Un satan kimse

ODUN

  1. [isim] Yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç
    • "Sobada çıralar hemen alev almış, odunları da tutuşturmuştu." (Tarık Buğra)
  2. [sıfat] Anlayışsız ve kaba (kimse)

UÇUN

  1. [isim] Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı

KUNT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Ağır, kalın, dayanıklı ve sağlam
    • "Kunt yapı. Kunt ayakkabı."

OYUN

  1. [isim] Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence
    • "Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."
    • "Ömer de bizimle idi ama oyunumu bozacağı için sana yüzünü göstermemiştim." (Refik Halit Karay)
    • "Millî takım güzel bir oyun çıkardı."
    • "Kendisine oyun ettim diye, benden kuşkulandığı hâlde gene bana başvuruyor." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Kumar
    • "Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar." (Peyami Safa)
  3. Şaşkınlık uyandırıcı hüner
    • "Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu."
  4. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
  5. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
    • "Zeybek oyunu."
    • "Büyük annem yeni dansları eski kabakçı Arapların oyunu kadar bile güzel bulmuyor." (Halide Edip Adıvar)
  6. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
  7. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
    • "Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları."
  8. Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
  9. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
  10. Hile, düzen, desise, entrika
    • "Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü