İçinde um olan 7 harfli 119 kelime var. İçerisinde UM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında um olan kelimeler listesine ya da Sonu um ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KORUMAK
-
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek
- "Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek
- "Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu." (Reşat Enis)
-
[-i]
Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek
- "Yurdu korumak."
-
[-i]
Tehlikeli, zararlı durumları önlemek
- "İlaçla meyveleri korudu."
-
[-i]
Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek
- "Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi."
-
[-i]
Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek
- "Geleneklerini koruyorlar."
-
[-i]
Karşılamak, denk gelmek
- "Bu işin geliri masrafını korumaz."
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek
- OLUMSAL
-
-
[sıfat]
Olması kadar olmaması da mümkün bulunan, zorunlu karşıtı
-
[sıfat]
Olması kadar olmaması da mümkün bulunan, zorunlu karşıtı
- İRİDYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 77, atom ağırlığı 193,1, yoğunluğu 22,4 olan ve platin filizlerinde bulunan değerli bir element (simgesi Ir)
-
[isim]
Atom numarası 77, atom ağırlığı 193,1, yoğunluğu 22,4 olan ve platin filizlerinde bulunan değerli bir element (simgesi Ir)
- COŞUMCU
- ...
- RUMUZLU
-
-
[sıfat]
Rumuzu olan
- "Hilmi Efendi bütün bu yarı rumuzlu sözlerden anlamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Rumuzu olan
- OYLUMLU
-
-
[sıfat]
Oylumu olan, hacimli
-
Büyük, geniş
-
[sıfat]
Oylumu olan, hacimli
- KUMANYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yolculuk için hazırlanan yiyecek, azık
- "Her sabah, dağarcığına kumanyasını kor, çıngıraklı kara keçilerini patikalardan dağ aralıklarına sürerdi." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Sefer durumundaki askerler için hazırlanan yiyecek
-
[isim]
Yolculuk için hazırlanan yiyecek, azık
- MİNİMUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
En az, en küçük (derece, nicelik)
-
Değişken bir niceliğin inebileceği en alt olan (sınır), asgari, minimal
-
[sıfat]
En az, en küçük (derece, nicelik)
- UMDURMA
-
-
[isim]
Umdurmak işi veya durumu
-
[isim]
Umdurmak işi veya durumu
- UYDUMCU
- ...
- TRİTYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom ağırlığı 3 olan radyoaktif hidrojen izotopu
-
[isim]
Atom ağırlığı 3 olan radyoaktif hidrojen izotopu
- CUMASIZ
- ...
- RUMENCE
- ...
- HUMUSLU
- ...
- SORUMAK
-
-
[-i]
Emmek
-
[-i]
Emmek
- USKUMRU
-
-
[isim]
Uskumrugillerden, sıcak ve ılık denizlerde sürü durumunda yaşayan, çizgili bir deniz balığı (Scomber scombrus)
-
[isim]
Uskumrugillerden, sıcak ve ılık denizlerde sürü durumunda yaşayan, çizgili bir deniz balığı (Scomber scombrus)
- KUMAŞÇI
-
-
[isim]
Kumaş üreten veya satan kimse
-
[isim]
Kumaş üreten veya satan kimse
- KUMLAMA
-
-
[isim]
Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme
-
Oyma işlerinde, çukurda kalan yüzeyleri özel dişli araçlarla pürüzlü duruma getirme
-
[isim]
Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme
- MERHUME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ölmüş Müslüman (kadın), rahmetli
- "Merhumenin vasiyeti varmış, Karacaahmet'e defnolunacak." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Ölmüş Müslüman (kadın), rahmetli
- KUYUMCU
-
-
[isim]
Değerli metal ve taşlardan bilezik, küpe vb. süs eşyası yapan veya satan kimse, mücevherci, cevahirci
- "Kuyumcu vitrini önünde nadir bir zümrüdü seyrettiğim sırada yanıma sokulmuş..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Değerli metal ve taşlardan bilezik, küpe vb. süs eşyası yapan veya satan kimse, mücevherci, cevahirci