İçinde um olan 6 harfli 87 kelime var. İçerisinde UM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında um olan kelimeler listesine ya da Sonu um ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TUMAĞI

  1. [isim] İngin, nezle, dumağı, nevazil

OTURUM

  1. [isim] Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı toplantı, celse
    • "Onun adaylığı konuşulurken, kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım." (Haldun Taner)
  2. Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri

UYUŞUM

  1. [isim] Uyuşma durumu, uyuşurluk
    • "Bir uyuşuma varmanın tadını çıkara çıkara güneşli kaldırımda yürüyordu." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
  2. İki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımlarından aykırılık olmama durumu

SERYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 58, atom ağırlığı 140,1, yoğunluğu 6,7 olan, 810 °C'de eriyen, birleşme değeri bazı birleşiklerde 3, bazılarında 4 olan, gümüş parlaklığında, akkor temeline dayanan lambaların yapımında kullanılan bir element (simgesi Ce)

SORUMA

  1. [isim] Sorumak işi

URUMCA
...
YUMULU

  1. [sıfat] Yumuk

RODYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 45, atom ağırlığı 102, 91, yoğunluğu 12,33 olan, 1970° C'de eriyen, gümüş renginde, sert, kırılgan bir element (simgesi Rh)

GALYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 31, atom ağırlığı 69,72, yoğunluğu 5,9 olan, 29,8 °C'de eriyen, çok seyrek bulunan, alüminyumu andıran bir element (simgesi Ga)

MAHRUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yoksun
    • "Esef olunur ki memleket, ilmî ehliyeti haiz, üstün insanlardan mahrumdu." (Samiha Ayverdi)
    • "Servet, ondan mahrum olanların ahlaklarını bozmakta büyük bir amil değil midir?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

TORYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyo etkin bir element (simgesi Th)

MAHKUM
...
OKUMAK

  1. [-i] Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
    • "Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Gerçi her gece yatmadan evvel okuyup üflerse de çok geçmeden yine uyanır ve kalkardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. [nsz] Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek
    • "Gazete bile okumak istemiyorum." (Burhan Felek)
  3. [nsz] Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek
    • "Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi." (Halide Edip Adıvar)
  4. [nsz] Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek
    • "Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz." (Refik Halit Karay)
  5. [nsz] Bir şeyin anlamını çözmek
    • "Şifre okumak."
  6. Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
  7. Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak
    • "Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım, diye mi?" (Ömer Seyfettin)
  8. [nsz] Sövmek, küfretmek
  9. Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek

UYUMLU

  1. [sıfat] Uyumu olan, ahenkli, mevzun
    • "Kadından anladığı, uyumlu arkadaşlık, çıtkırıldım olmamak, güzel, alımlı olmaktı." (Necati Cumalı)

HORTUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Filde ve bazı böceklerde boru biçiminde uzamış ağız veya burun bölümü
  2. Genellikle plastikten uzun ve esnek boru
  3. Hava veya suyun hızla dönüp sütun biçiminde yükselmesiyle oluşan, alanı dar bir fırtına çeşidi

KUMALI

  1. [sıfat] Kuması olan

UMRECİ
...
MEVHUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerçekte olmayıp var sanılan, var diye düşünülen, kuruntuya dayanan, vehmolunmuş
    • "Onun mevhum bir büyüklüğe bile tahammülü olamazdı." (Mithat Cemal Kuntay)

BUMBAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı
  2. Bu bağırsağa ciğer, kıyma, pirinç veya bulgur doldurularak yapılan yemek
    • "Bumbar dolması."
  3. Soğuğun girmesini önlemek için kapı ve pencere aralıklarına takılan, içi pamuk dolu, uzun bez kılıf

LİTYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 3, atom ağırlığı 6,94, yoğunluğu 0,55 olan, 180 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, bilinen en hafif element (simgesi Li)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü