İçinde ula olan 8 harfli 40 kelime var. İçerisinde ULA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ula olan kelimeler listesine ya da Sonu ula ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ULA
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BULAŞICI
-
-
[sıfat]
Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri
-
[sıfat]
Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri
- PUSULAMA
-
-
[isim]
Pusulamak işi veya durumu
-
[isim]
Pusulamak işi veya durumu
- KULAKLIK
-
-
[isim]
Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
-
Radyo, telefon, telsiz vb.nde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan araç
-
Ağır işitenlerin daha iyi işitebilmek için kulaklarına taktıkları pilli araç
-
[isim]
Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
- ULULAMAK
-
-
[-i]
Ağırlamak
-
Ulu tutmak, ulu saymak
-
[-i]
Ağırlamak
- ÇAPULACI
-
-
[isim]
Çapula yapan veya satan kimse
-
[isim]
Çapula yapan veya satan kimse
- SULAKLIK
-
-
[isim]
Sulak olma durumu
-
[isim]
Sulak olma durumu
- BLASTULA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yumurta hücresi embriyo olurken morulanın gelişerek içi boş yuvarlak biçime girmesi durumu, morula
-
[isim]
Yumurta hücresi embriyo olurken morulanın gelişerek içi boş yuvarlak biçime girmesi durumu, morula
- GASTRULA
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Yumurta hücresi oğulcuk durumuna gelirken blastulanın bir noktasından çukurlaşarak iç içe geçmiş iki hücre katmanı biçimine girme evresi
-
[isim]
Yumurta hücresi oğulcuk durumuna gelirken blastulanın bir noktasından çukurlaşarak iç içe geçmiş iki hücre katmanı biçimine girme evresi
- KUTULAMA
-
-
[isim]
Kutulamak işi
-
[isim]
Kutulamak işi
- BULANCAK
-
-
[isim]
Genellikle bulanık akan su
-
[isim]
Genellikle bulanık akan su
- BULAŞMAK
-
-
[nsz]
Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek
- "Tabak bulaştı."
-
[-e]
İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek
- "Yüzüne gözüne yer yer kepek bulaşmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Hastalık geçmek, sirayet etmek
- "Çocuğa suçiçeği bulaşmış."
-
[-e]
Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek
- "Atiye'nin ters ters yüzüne bakmasına aldırmadan yerde bir dirseğinin üstüne uzanmış keyifle yatan Seyit'e bulaştı." (Lâtife Tekin)
-
[-e]
İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak
- "Seninle hiç alakası olmayan bu işe bulaşmak istemiyorsun." (Ahmet Ümit)
-
[nsz]
Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek
- ULULANMA
-
-
[isim]
Ululanmak işi veya durumu
-
[isim]
Ululanmak işi veya durumu
- SULANMAK
-
-
[nsz]
Sulama işi yapılmak
- "Tarla sulandı."
-
Sulu duruma gelmek
- "Geceye doğru kar sulanıyor ve gevşiyor." (Atilla İlhan)
-
Suyu çoğalıp yoğunluğu azalma
- "Kanı sulandı."
-
Göz yaşarmak
- "Otomobilde bir şey kaçtığı için durmadan gözü sulanıp akıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ciddiyetini, ağırlığını kaybetmek
-
[-e]
İmrendiğini açığa vurmak
- "Bizim çiçeklere sulandı."
-
[-e]
Birine karşı duyulan cinsel isteği kendisine sezdirmek, yeşillenmek
-
[nsz]
Sulama işi yapılmak
- EBRULAMA
-
-
[isim]
Ebrulamak işi
-
[isim]
Ebrulamak işi
- SULATMAK
-
-
[-i]
Sulama işini yaptırmak
- "Belediye bahçeleri sulatıyor, yangın söndürmenin yedek sularını da kullanıyormuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Sulama işini yaptırmak
- KURULAMA
-
-
[isim]
Kurulamak işi
-
[isim]
Kurulamak işi
- BULATMAK
-
-
[-i]
Bulaştırmak
- "Onların canı ciğeri taze fidanları kana bulatmak, yaşlı başlı insanlara yakışmaz." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bulaştırmak
- POSTULAT
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Konut (II)
-
[isim]
Konut (II)
- BUĞULAMA
-
-
[isim]
Buğulamak işi
-
Buğuda pişmiş yemek
- "Hamsi buğulaması."
-
[isim]
Buğulamak işi
- ARZULAMA
-
-
[isim]
Arzulamak işi
-
[isim]
Arzulamak işi