İçinde uh olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde UH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uh olan kelimeler listesine ya da Sonu uh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
H U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
HU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUHİBBE
- ...
- BUHARLI
-
-
[sıfat]
Buharı olan
-
Buhar gücü ile çalışan
-
[sıfat]
Buharı olan
- ABUHAVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İklim
-
[isim]
İklim
- ÇUHADAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir dairenin dışarıdaki ayak işlerine bakan kimse
-
[isim]
Bir dairenin dışarıdaki ayak işlerine bakan kimse
- SÜNUHAT
- ...
- TUHAFÇI
- ...
- LENDUHA
-
-
Çok iri ve kaba
- "O lenduha kapının mandalına erişip de ağır ve paslı demirini yerinden oynatmak kolayca becereceği iş değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çok iri ve kaba
- MUHACİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Göçmen
- "Yolda uzun bir muhacir kafilesine tesadüf ettik." (Ömer Seyfettin)
- "Bunlar Kozan'dan Kırım'a, oradan da Tuna'ya muhacir gitmişler." (Peyami Safa)
-
Hz. Muhammed'e uyarak Mekke'den Medine'ye göç eden
-
Göçmen
- MUHTIRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı
-
Bir devletin başka bir devlete politik sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, diplomatik nota
-
Andıç
-
Günlük
-
[isim]
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı
- MUHASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşatan, saran
-
[isim]
Kuşatan, saran
- MUHATAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse
- "Konuşmalardan usanmıştım, hiçbir konuşmaya muhatap ve tanık olmayayım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse
- DERUHTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerine alma, üstlenme
- "Aralarında anlaşıp siparişi müştereken deruhte ettiler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Üzerine alma, üstlenme
- SUHUNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıcaklık
-
[isim]
Sıcaklık
- ARZUHAL
- ...
- ÇUHASIZ
-
-
[sıfat]
Çuhası olmayan
-
[sıfat]
Çuhası olmayan
- NUHUSET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik
- RUHİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ruh bilimi, psikoloji
- "Ben Avrupa'nın püriten papazlarıyla rekabet eden ruhiyat büyücülerinden değilim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Ruh bilimi, psikoloji
- MUHABİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
- "Ben de Tanin muhabiri olarak aynı trenle gidecektim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Herhangi bir kuruluşun çalışmasıyla ilgili olarak merkezle başka bir ülke arasında bağlantıyı sağlayan görevli
- "Banka muhabir üyesi."
-
[isim]
Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
- MUHASIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine düşman olanlardan her biri
-
[isim]
Birbirine düşman olanlardan her biri
- MUHARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşçı
-
[isim]
Savaşçı