İçinde ud olan 6 harfli 17 kelime var. İçerisinde UD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ud olan kelimeler listesine ya da Sonu ud ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MABUDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok tanrılı dinlerde kendisine tapınılan dişi tanrı, tanrıça, ilahe
-
Tapınırcasına sevilen kadın, sevgili
-
[isim]
Çok tanrılı dinlerde kendisine tapınılan dişi tanrı, tanrıça, ilahe
- BİGUDİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadınların saçlarını kıvırmak için kullandıkları, metal, sünger veya plastikten, boru biçiminde küçük araç
-
[isim]
Kadınların saçlarını kıvırmak için kullandıkları, metal, sünger veya plastikten, boru biçiminde küçük araç
- BUDAMA
-
-
[isim]
Budamak işi
-
[isim]
Budamak işi
- NOHUDİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kirli veya donuk sarı renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Üstünde daima saz rengi, hardal rengi ... nohudi renklerde veya bunları andıran bir renkte bir esvabı ... vardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Kirli veya donuk sarı renk
- KUDRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güç, erk, erke, iktidar
- "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." (Atatürk)
-
Yetenek
- "Hep birden kollarını havaya kaldırarak dönmeye başlayışları bana insan kudretinin üstünde gibi geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Maddi güç, zenginlik
-
Tanrı yapısı
-
Tanrı'nın ezelî gücü
-
[isim]
Güç, erk, erke, iktidar
- BUDİST
- ...
- ARMUDİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Armut biçiminde olan
-
[sıfat]
Armut biçiminde olan
- YAHUDİ
- ...
- BARUDİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koyu gri renk
- "Esmerliği peçesinin altından dahi hissedilmekte idi; bilmem ki barudi mi demeliyim." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Koyu gri renk
- SUDOKU
- ...
- KUDEMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eskiler, eski insanlar
-
Eskiliği bakımından ileri gelenler, öne çıkanlar
- "Kudemanın şiirde iddiaları ancak kendi şiirlerinin bambaşka bir cevher olduğu sadedine kadar giderdi.." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Eskiler, eski insanlar
- BUDALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zekâca geri olan (kimse), alık
- "Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ahmak, bön
- "Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeye aşırı düşkün
- "Kibarlık budalası."
-
[sıfat]
Zekâca geri olan (kimse), alık
- JUDOCU
-
-
[isim]
Judo yapan kimse
-
[isim]
Judo yapan kimse
- ANGUDİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Angut kuşunun rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Angut kuşunun rengi
- PUDİNG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Meyve, bisküvi vb. ile yapılan bir tür sütlü tatlı
-
Çakıl ve taş kırıntılarının kendi kendine çimentolaşmasından oluşmuş kütle
-
[isim]
Meyve, bisküvi vb. ile yapılan bir tür sütlü tatlı
- DAVUDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kalın, tok ve gür (ses)
- "Bak, hafif davudi sesi, gözlerini baygın baygın süzüşü aklımdan hâlâ gitmez." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Kalın, tok ve gür (ses)
- BUDİZM
- ...