İçinde u olan 6 harfli 981 kelime var. İçerisinde U harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında u harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu u harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUNDAN
-
-
bu nedenle
- "Bu ev geniştir."
- "Aradan otuz bu kadar yıl geçti."
- "Bu minval üzere uskumruyu bir hayli yumuşattıktan sonra..." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Cumhuriyetten bu yana."
-
bu nedenle
- BUNLUK
-
-
[isim]
Bunalım, sıkıntı
-
[isim]
Bunalım, sıkıntı
- MAHSUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Özgü
- "Her sanata mahsus aletler vardır. Bize de böyle bir şeyler lazım..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
- "Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz." (Namık Kemal)
-
Özel
- "Kayseri'nin sayın valisine mahsus selam ederim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[zarf]
Özellikle
- "Buraya, mahsus bunun için geldim."
-
[zarf]
Bilerek, isteyerek, kasten
- "... kapıyı mahsus açık bırakmıştı." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Şaka olarak, şakadan
- "Mahsus söylüyor, inanmayın."
-
[sıfat]
Özgü
- METRUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bırakılmış, terk edilmiş
- "İki gün sonra onun ölüsünü civardaki metruk bir köşkün kuyusunda buldular." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kullanılmayan
-
[sıfat]
Bırakılmış, terk edilmiş
- MEVKUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Süreli, periyodik
-
[sıfat]
Süreli, periyodik
- OLUŞUM
-
-
[isim]
Oluşma işi, teşekkül, teşkil
-
Katman, kütle, gök cismi vb.nin biçimlenme süreci
-
[isim]
Oluşma işi, teşekkül, teşkil
- SONSUZ
-
-
[sıfat]
Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî
- "Seninle arkadaşlığımız sonsuz olacak." (Mahmut Yesari)
-
Ölçülemeyecek kadar çok veya büyük olan
- "Sonsuz gök."
-
Çok
- "İçimdeki ülkede bu ordu insanlarına karşı sonsuz bir sevgi ve minnet var." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Sonu ve sınırı olmayan şey
-
Sonu olmayan, her niceliği aşabilen değişken (nicelik)
-
[sıfat]
Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî
- TURHAL
- ...
- DOKULU
-
-
[sıfat]
Dokusu olan
-
[sıfat]
Dokusu olan
- DUYURU
-
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
-
[isim]
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons
- SAVUNU
-
-
[isim]
Savunma
- "Olaylar zinciri bu savunuyu haklı çıkaracak nitelikte değildir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Savunma
- URANÜS
- ...
- UYKULU
-
-
[sıfat]
Uyku gereksinimi olan
- "Gözleri her zaman uykuludur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Uyku sersemi olarak
-
[sıfat]
Uyku gereksinimi olan
- UYMACA
-
-
[sıfat]
Uyuşma, uzlaşma
-
[sıfat]
Uyuşma, uzlaşma
- YOKSUL
-
-
[sıfat]
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı
- "Onu ... zavallı, yoksul çevresinde bırakıp gidebileceğini hiç düşünmüyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz
- "Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı
- BULAŞI
- ...
- MASURA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karton, tahta veya plastikten yapılan, üzerine şerit, iplik vb. sarılan koni veya silindir
-
Çeşme zıvanası
-
Bir akarsu ölçü birimi
-
[isim]
Karton, tahta veya plastikten yapılan, üzerine şerit, iplik vb. sarılan koni veya silindir
- RODYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 45, atom ağırlığı 102, 91, yoğunluğu 12,33 olan, 1970° C'de eriyen, gümüş renginde, sert, kırılgan bir element (simgesi Rh)
-
[isim]
Atom numarası 45, atom ağırlığı 102, 91, yoğunluğu 12,33 olan, 1970° C'de eriyen, gümüş renginde, sert, kırılgan bir element (simgesi Rh)
- TOMBUL
-
-
[sıfat]
Yuvarlak
- "Altı tombul, boynu ince boş likör şişesi, koltuğun dibinde duruyordu." (Çetin Altan)
-
Şişman, etine dolgun
- "İçeride tombul yanakları kızarmış, ter içinde tıknaz bir kadın kıvranıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Yuvarlak
- YÖNBUL
-
-
[isim]
Her türlü arazide harita ve pusula yardımıyla katılımcıların denetim noktalarını bulmaya çalıştıkları bir doğa sporu, oryantiring
-
[isim]
Her türlü arazide harita ve pusula yardımıyla katılımcıların denetim noktalarını bulmaya çalıştıkları bir doğa sporu, oryantiring