İçinde u olan 5 harfli 826 kelime var. İçerisinde U harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında u harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu u harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAPUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mahpus
-
Mapushane, cezaevi, hapishane
- "Mapuslarda çürüyemem / Başımı belaya sokma benim." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Mahpus
- TOPLU
-
-
[sıfat]
Topu olan
- "Toplu tabanca."
-
Hepsi bir arada bulunan, toplanmış
- "Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır." (Necati Cumalı)
-
Birlikte yapılan, kombine
-
Düzenlenmiş, dağınık olmayan
- "Toplu bir oda."
-
Topunu, tamamını, bütününü içine alan
- "Toplu bir bakış."
-
Vücutça dolgun
-
[sıfat]
Topu olan
- USKUR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Pervane
- "Boğaz'dan uskur gürültüleriyle köpük köpük geçen bir vapura dalmış." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Pervane
- UÇSUZ
-
-
[sıfat]
Ucu olmayan
- "Geçen günlerim bana dalgaları sayılmayan uçsuz bir deniz gibi göründü." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Ucu olmayan
- UMACI
-
-
[isim]
Öcü
- "Özellikle cinden, periden, umacıdan çok korkardım." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Öcü
- YONTU
-
-
[isim]
Heykel
-
[isim]
Heykel
- EFSUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Yazık, eyvah
-
[ünlem]
Yazık, eyvah
- SABUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde
-
Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi
-
[isim]
Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde
- VAKUM
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Boşluk
-
[isim]
Boşluk
- YULAF
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
-
Bu bitkinin tanesi
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
- DUMAN
-
-
[isim]
Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz
- "Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
- "Ama yerine göre karşısına dikilenlere de duman attırır." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ortalığı duman görür, duman etmek isterdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık
- "Köyünün üstüne boz bir duman çökmüştü." (Yahya Kemal)
- "Sonra sen gazetende istediğin gibi ver dumanı." (Atilla İlhan)
- "Anadolu notları arasına bugün dumanı üstünde bir Rumeli notu sıkıştırıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Adamın kafasını katiyen aydınlatmamalı, karıştırmalı ve dumana boğmalısınız." (Halide Edip Adıvar)
-
Kötü, yaman
- "İşimiz duman. Hâlimiz duman."
-
Esrar
-
[isim]
Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz
- SOKUR
-
-
[isim]
Köstebek
-
[sıfat]
İçeriye batmış
- "Sokur göz."
-
[sıfat]
Bir gözü kör
- "Sokur hayvan."
-
[isim]
Köstebek
- SUCUL
-
-
[sıfat]
Suyu seven, suya düşkün
-
Suyu çeken, hidrofil
-
[sıfat]
Suyu seven, suya düşkün
- USSAL
-
-
[sıfat]
Akla uygun, yalnız akla dayanan, akli, rasyonel
-
[sıfat]
Akla uygun, yalnız akla dayanan, akli, rasyonel
- UYRUK
-
-
[isim]
Bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olma durumu, tebaa
-
Bir kimsenin etkisi altında olma durumu, körü körüne bağlanma, gözü kapalı inanma
- "Kimsenin uyruğuna girmeyen, küçük, iddiasız ama özgür bir yaşamla yetindi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olma durumu, tebaa
- BULAŞ
- ...
- KULAÇ
-
-
[isim]
Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
- "Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık
- SULUK
-
-
[isim]
Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
-
Kuş kafeslerinde su konan kap
-
Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen
-
Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz
- "Ahırlarda her iki hayvandan birine suluk yapılması gerektiği de vurgulanmış." (Tarık Dursun K)
-
Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suları koymalarına yarayan su kabı
-
Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı
-
Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane
-
[isim]
Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
- MEVUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Vadolunmuş, söz verilmiş
-
[sıfat]
Vadolunmuş, söz verilmiş
- OKRUK
- ...