İçinde TUL geçen 8 harfli kelimeler

İçinde tul olan 8 harfli 22 kelime var. İçerisinde TUL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tul olan kelimeler listesine ya da Sonu tul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

L T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TUL

2 Harfli Kelimeler

TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AVUTULMA

1. [isim] Avutulmak işi

UYUTULUŞ

...

TUTULMUŞ

1. [sıfat] Engellenmiş
2. Ele geçirilmiş

KUTULAMA

1. [isim] Kutulamak işi

UNUTULMA

1. [isim] Unutulmak durumu

TUTULMAZ

1. [sıfat] Yakalanmaz, ele avuca gelmez

UNUTULUŞ

...

POSTULAT

Kelime Kökeni : Latince

1. [isim] Konut (II)

UĞULTULU

1. [sıfat] Uğultusu olan, uğultu çıkaran

MUŞTULUK

1. [isim] Muştucuya verilen armağan, müjdelik

KURTULMA

1. [isim] Kurtulmak işi
   • "Öyle ya, hasta olduklarını bilseler bu hastalıktan kurtulmaya çalışmazlar mı?" (Orhan Veli Kanık)

YONTULMA

1. [isim] Yontulmak işi

BLASTULA

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Yumurta hücresi embriyo olurken morulanın gelişerek içi boş yuvarlak biçime girmesi durumu, morula

TUTULMAK

1. [nsz] Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
   • "Bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)
2. Ay ve güneş tutulma olayına uğramak
3. Ünlü olmak, meşhur olmak
4. Tutuk duruma gelmek
5. Bir organı işleyemez olmak
   • "Konuşmak için dilim, yazmak için kalemim tutuldu." (Falih Rıfkı Atay)
6. [-e] Birine tutkun olmak, sevmek
7. [-e] Bir işe veya birine canı sıkılmak
   • "Sen filozof geçinen ukala bir adama benzersin. Bak, ben böyle şeylere fena tutulurum." (Haldun Taner)
8. [-e] Yakalanmak
   • "Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu." (Necati Cumalı)

TULUATÇI

1. [isim] Tuluat yapan sanatçı
   • "Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi." (Osman Cemal Kaygılı)

KURTULUŞ

1. [isim] Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
   • "Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu." (Tarık Buğra)
2. Bir yerin düşman işgalinden kurtulma günü
   • "İzmir'in kurtuluşu her yıl 9 Eylülde kutlanır."

OKUTULMA

1. [isim] Okutulmak işi

AVUTULUŞ

1. [isim] Avutulma işi veya biçimi

TULUMCUK

1. [isim] İç kulakta, yarım daire kanallarına bağlı küçük kese
2. Bitkilerde yüzmeyi kolaylaştıran, tulum biçiminde küçük kese

KUYTULUK

1. [isim] Kuytu olma durumu
   • "Mehtapta, çardak altlarının gemi tentesi gibi beyazımsı bir kuytuluğu var." (Refik Halit Karay)
2. Kuytu, sessiz yer