İçinde tu olan 8 harfli 136 kelime var. İçerisinde TU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tu olan kelimeler listesine ya da Sonu tu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UĞULTULU
-
-
[sıfat]
Uğultusu olan, uğultu çıkaran
-
[sıfat]
Uğultusu olan, uğultu çıkaran
- KOŞTURMA
-
-
[isim]
Koşturmak işi
-
[isim]
Koşturmak işi
- TUZLUMSU
-
-
[sıfat]
Tuzluyu andıran, tuzluya benzeyen, tuzlu gibi
-
[sıfat]
Tuzluyu andıran, tuzluya benzeyen, tuzlu gibi
- USTURLAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç
-
[isim]
Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç
- OTUZARLI
- ...
- TURŞULUK
-
-
[sıfat]
Turşu yapmaya elverişli
- "Turşuluk biber. Turşuluk hıyar."
-
[sıfat]
Turşu yapmaya elverişli
- KURTULUŞ
-
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- "Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu." (Tarık Buğra)
-
Bir yerin düşman işgalinden kurtulma günü
- "İzmir'in kurtuluşu her yıl 9 Eylülde kutlanır."
-
[isim]
Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
- TUMTURAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gösteriş, debdebe
- "Hecelerimiz de telaffuzda tumturak yapmak için lastik gibi çekilir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Gerekli olmadığı hâlde kulağa hoş gelen, gösterişli kelimeler kullanma
-
[isim]
Gösteriş, debdebe
- TUĞCULUK
- ...
- KUTULAMA
-
-
[isim]
Kutulamak işi
-
[isim]
Kutulamak işi
- OTURACAK
-
-
[isim]
Sandalye, tabure, kanepe gibi üstüne oturulan şey
-
[isim]
Sandalye, tabure, kanepe gibi üstüne oturulan şey
- TURİSTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Turizmle ilgili olan
-
Turistlerin gereksinimlerini karşılama amacı gözeten, turistleri ilgilendirici niteliği olan
- "Turistik otel. Turistik bölge."
-
[sıfat]
Turizmle ilgili olan
- TUZLULUK
-
-
[isim]
Tuzlu olma durumu
-
Bir litre suda erimiş bulunan tuzların gram olarak belirlenmesi
-
[isim]
Tuzlu olma durumu
- UNUTULMA
-
-
[isim]
Unutulmak durumu
-
[isim]
Unutulmak durumu
- MOMENTUM
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Bir cismin hareket miktarı, kütlenin sürat ile çarpımı
-
Hız, hızlılık
-
[isim]
Bir cismin hareket miktarı, kütlenin sürat ile çarpımı
- TUNGSTEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Volfram
-
[isim]
Volfram
- TUTULMAK
-
-
[nsz]
Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
- "Bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Ay ve güneş tutulma olayına uğramak
-
Ünlü olmak, meşhur olmak
-
Tutuk duruma gelmek
-
Bir organı işleyemez olmak
- "Konuşmak için dilim, yazmak için kalemim tutuldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-e]
Birine tutkun olmak, sevmek
-
[-e]
Bir işe veya birine canı sıkılmak
- "Sen filozof geçinen ukala bir adama benzersin. Bak, ben böyle şeylere fena tutulurum." (Haldun Taner)
-
[-e]
Yakalanmak
- "Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
- TUTUŞMAK
-
-
[-e]
Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak
-
Bir işe başlamak, girişmek
- "İki ordu bir harbe daha tutuştular." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Yanmaya başlamak, ateş almak
- "Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[nsz]
Kızarmak, kızıllaşmak
- "Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri / Koyu bir kırmızılık gökten ayırmada yeri." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-e]
Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak
- UÇTUUÇTU
-
-
[isim]
Birkaç kişi arasında oynanan ve uçmayan şeyleri de uçar gibi göstererek şaşırtma temeline dayanan bir çocuk oyunu
-
[isim]
Birkaç kişi arasında oynanan ve uçmayan şeyleri de uçar gibi göstererek şaşırtma temeline dayanan bir çocuk oyunu
- TUBELESS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Bakınız içsiz (2)
-
[sıfat]
Bakınız içsiz (2)