İçinde tu olan 5 harfli 71 kelime var. İçerisinde TU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tu olan kelimeler listesine ya da Sonu tu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TUĞRA
-
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret
-
Tura
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret
- TUYUĞ
-
-
[isim]
Mâni (II) biçiminde aruzla yazılmış manzume
-
[isim]
Mâni (II) biçiminde aruzla yazılmış manzume
- RÖTUŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fotoğrafçılıkta resimleri basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi
- "Artık hepsi her yeni yazacaklarını ana ilkeye göre ayarlıyor, eski yazdıklarını da buna göre rötuş ediyorlardı." (Haldun Taner)
-
Düzeltmek amacıyla yapılan değiştirme
- "Benim kısaltılan makale ile Zühtü'nün rötuştan geçen makalesini birleştirdiler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Fotoğrafçılıkta resimleri basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi
- TUTYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çinko
-
Sürme
-
[isim]
Çinko
- TUNİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi
-
[isim]
Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi
- TORTU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çökelti
- "Perver'in getirdiği su içinde fazla tortu görerek bardağı rıhtımın taşına attı."
-
Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı
- "Babam isyanla bulanmış ruhunun bütün tortularını bana bırakıp gitmiştir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir topluluğun soysuzlaşmış üyeleri
-
Kalıntı
- "Baş ağrısı ile kalkmanız da olası. Her eğlencenin o kadar tortusu olacak artık." (Haldun Taner)
-
[isim]
Çökelti
- TUTUM
-
-
[isim]
Tutulan yol, davranış
- "Anlayışsızlıklarınız ve yanlış tutumlarınız yüzünden beni inatçı sanıyorsunuz." (Tarık Buğra)
-
Para veya herhangi bir şeyi dikkatli kullanma, idare, idareli tüketme, iktisat, tasarruf, ekonomi
-
[isim]
Tutulan yol, davranış
- TURFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Az bulunur, eski, nadir
- "Turfa oldu artık eski felsefe." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Değersiz, değeri düşük
- "Şehirli dediği bu turfa kalabalığı küçümsediğini her hâliyle belli ederdi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Az bulunur, eski, nadir
- TUĞLA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Balçığın kalıplara dökülüp güneşte kurutulduktan sonra özel ocaklarda pişirilmesiyle yapılan ve duvar örmekte kullanılan yapı malzemesi
- "Tuğla büyüklüğünde bir delikten aydınlık giriyordu içeri." (Çetin Altan)
-
[isim]
Balçığın kalıplara dökülüp güneşte kurutulduktan sonra özel ocaklarda pişirilmesiyle yapılan ve duvar örmekte kullanılan yapı malzemesi
- ÇOTUK
-
-
[isim]
Dışarıda kalmış ağaç kökü
-
Kesilen ağacın topraktan yukarıda kalan bölümü
-
Asma kütüğü, tevek
-
[isim]
Dışarıda kalmış ağaç kökü
- TUZAK
-
-
[isim]
Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzen
- "Sana bir tuzak kursak sen o tuzağa düşmezsin ey oğul!" (Sevinç Çokum)
-
Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo
- "Onun bana gönderdiği mektuplar filan hep tuzak, hep birer şantajdan ibaretti." (Osman Cemal Kaygılı)
- "... bütün işi pişirmiş, tuzağı kurmuş, son darbeyi indirmek üzere idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzen
- KUTUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yer yuvarlağının, Ekvator'dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri
- "Kutuplara gitmeği bile çok düşündüm." (Peyami Safa)
-
Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri
- "Çalışanlarla çalıştıranları ayrı kutuplarda toplayarak birbirine düşman ediyor." (Necati Cumalı)
-
Gök küresinin, dolayında döndüğü varsayılan eksenin iki ucundan her biri
-
Elektrik akımını oluşturan gerilim ayrılığının en yüksek dereceyi bulduğu iki noktadan her biri
-
Bir mıknatıs demirinin iki ucundan her biri
-
Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse
- "Kendini kaza halkına âdeta bir kutup diye tanıtmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Yer yuvarlağının, Ekvator'dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri
- TUZLA
-
-
[isim]
Kıyılarda, tava denilen havuzlara deniz veya göl suyu akıtıldıktan sonra kurutularak tuz çıkarılan yer, memleha
-
Davarlara kırda tuz verilen düz, taşlık ve kayalık yerler
-
Tuzlak
-
[isim]
Kıyılarda, tava denilen havuzlara deniz veya göl suyu akıtıldıktan sonra kurutularak tuz çıkarılan yer, memleha
- YUTUŞ
- ...
- TUTAR
-
-
[isim]
Nicelik bakımından bir şeyin bütünü
-
Para miktarı, meblağ
-
[isim]
Nicelik bakımından bir şeyin bütünü
- FÜTUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bezginlik, umutsuzluk, usanç
- "Bu hülya uzaklaştıkça ruhta zehirli bir fütur husule geliyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Bezginlik, umutsuzluk, usanç
- MATUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yöne eğilmiş
-
Yöneltilmiş
-
[sıfat]
Bir yöne eğilmiş
- NATUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen
-
[sıfat]
Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen
- TURBA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt
-
[isim]
Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt
- TURNO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tek dilli, bir tekerlekli makara
-
[isim]
Tek dilli, bir tekerlekli makara