İçinde tlı olan 9 harfli 25 kelime var. İçerisinde TLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tlı olan kelimeler listesine ya da Sonu tlı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CELLATLIK
-
-
[isim]
Cellat olma durumu
-
Celladın görevi
-
Katı yüreklilik, zalimlik
-
[isim]
Cellat olma durumu
- BAHARATLI
-
-
[sıfat]
İçinde karabiber, karanfil, tarçın vb. maddeler bulunan, baharlı
- "Dumanlı dumanlı, sıcak sıcak, baharatlı köfteler..." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
İçinde karabiber, karanfil, tarçın vb. maddeler bulunan, baharlı
- ŞARTLILIK
- ...
- İRTİBATLI
-
-
[sıfat]
Bağlantılı
-
[sıfat]
Bağlantılı
- PANKARTLI
-
-
[sıfat]
Pankartı olan veya pankart bulunduran
-
[sıfat]
Pankartı olan veya pankart bulunduran
- HATTATLIK
-
-
[isim]
Hattat olma durumu
-
Hattat sanatı
-
[isim]
Hattat olma durumu
- NAKARATLI
-
-
[sıfat]
Nakaratı olan
- "Keten helvacı, keten helvam nakaratlı bir türkü ile methederek satardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Nakaratı olan
- KONTRATLI
-
-
[sıfat]
Sözleşmeli
-
[sıfat]
Sözleşmeli
- MALUMATLI
-
-
[sıfat]
Bilgili
- "Namuslu, çalışkan ve oldukça malumatlı bir adamdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bilgili
- BAHTLILIK
-
-
[isim]
Bahtlı olma durumu
-
[isim]
Bahtlı olma durumu
- KARŞITLIK
-
-
[isim]
Karşıt olma durumu, zıddiyet, mübayenet, tezat, zıtlık, kontrast
- "Baştan ayağa karşıtlıklarla dolu bir varlık; aynı zamanda iğrenç ve saygıdeğer, aşağılık ve yüce, ödlek ve cesur." (Atilla İlhan)
-
İki organ, iki sistem arasındaki görevlerin zıt olması durumu, karşı gelim
-
Bir teoremin karşıtının da doğru olması durumu
-
Başkalarının istek, dilek veya buyruklarının tersine davranma eğilimi
-
[isim]
Karşıt olma durumu, zıddiyet, mübayenet, tezat, zıtlık, kontrast
- İLTİFATLI
-
-
[sıfat]
Yüze gülen, gönül alan
- "Naciye Hanım bu iltifatlı karşılanışa aynı hararetle mukabele etmedi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yüze gülen, gönül alan
- SİLİKATLI
- ...
- İHTİYATLI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranan, önlem alan, sakıngan, ihtiyatkâr
- "Odaya girince ihtiyatlı hareket ederek parasını yatağın altına koydu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Benim soyulmaya değer bir şeyim olduğu kimsenin aklına gelmezdi ama yine de ihtiyatlı davranmak lazımdı." (Halide Edip Adıvar)
- "Ona ihtiyatlı olmasını, cephede hayatını rastgele tehlikeye sokmamasını tembih ediyordu." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranan, önlem alan, sakıngan, ihtiyatkâr
- İSTİDATLI
-
-
[sıfat]
Yetenekli
- "İnsanların büyük talihi yaşamaktan zevk almayan son derece istidatlı bir ruha sahip olarak bu dünyaya gelmeleridir." (Şevket Rado)
-
[sıfat]
Yetenekli
- HASILATLI
-
-
[sıfat]
Gelir getiren
-
Ürün veren
-
[sıfat]
Gelir getiren
- AVUKATLIK
-
-
[isim]
Avukat mesleği
-
Avukatın yaptığı iş
-
Gereksiz, boş savunma
-
[isim]
Avukat mesleği
- KALAFATLI
- ...
- HOYRATLIK
-
-
[isim]
Hoyrat olma durumu
- "Büyük çoğunluk artan hoyratlıkla orantılı olarak duygusallığını azaltıyor, giderek büsbütün yok ediyor." (Haldun Taner)
-
Hoyratça davranış
- "Yeni yetişmiş bir genç kız hoyratlığı ile üstüme saldırıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Hoyrat olma durumu
- İKTİSATLI
-
-
[sıfat]
Aşırı harcama yapmayan veya gerektirmeyen (kimse, şey), tutumlu
-
[sıfat]
Aşırı harcama yapmayan veya gerektirmeyen (kimse, şey), tutumlu