İçinde tim olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde TİM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tim olan kelimeler listesine ya da Sonu tim ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MİT, TİM
2 Harfli Kelimeler
İM, İT, Mİ, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EVİRTİM
-
-
[isim]
Evirtme işi, akis
- "Aynaların eşya görüntülerini ters göstermesi bir evirtimdir."
-
[isim]
Evirtme işi, akis
- DENETİM
-
-
[isim]
Denetleme
- "Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)
-
[isim]
Denetleme
- YÖNETİM
-
-
[isim]
Yönetme işi, çekip çevirme, idare
- "Bu iş sizin yönetiminiz altında yürüyebilir."
-
Dümen
-
[isim]
Yönetme işi, çekip çevirme, idare
- İŞLETİM
- ...
- ÇİTİMEK
- ...
- RİTİMLİ
-
-
[sıfat]
Dizemli
-
[sıfat]
Dizemli
- OPTİMAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Optimum
-
[sıfat]
Optimum
- İSTİMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kullanma
- "Düşmanın tahrip ettiği raylar ve traversleri balyoz, çekiç yerine istimal ettik." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Kullanma
- ÖĞRETİM
-
-
[isim]
Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim
- "Ben bizzat bölükte ilköğretim hocalığı yaptım." (Falih Rıfkı Atay)
-
Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme işi
-
[isim]
Belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedris, tedrisat, talim
- OPTİMUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
En elverişli, en iyi olan, optimal
-
[sıfat]
En elverişli, en iyi olan, optimal
- İÇTİMAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Toplumla ilgili, toplumsal, sosyal
-
[sıfat]
Toplumla ilgili, toplumsal, sosyal
- İHTİMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık
- "Bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin?" (Osman Nihat Akın)
-
[zarf]
Belki, ola ki
- "İhtimal, semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık
- ENTİMEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir veya birden çok öncülü, önceden bilindiği varsayılarak kaldırılmış olan tasımsal çıkarım
- ""Çocuk! Büyüklerin işine karışma!" sözü bir entimemdir çünkü "çocuklar büyüklerin işine karışmamalı; sen de çocuksun; şu hâlde sen de karışma" değerindedir."
-
[isim]
Bir veya birden çok öncülü, önceden bilindiği varsayılarak kaldırılmış olan tasımsal çıkarım
- İSTİMNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mastürbasyon
-
[isim]
Mastürbasyon
- TÜKETİM
-
-
[isim]
Tüketme işi
-
Üretilen veya yapılan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı
-
[isim]
Tüketme işi
- İHTİMAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özen
- "Her yeni binaya naklinde ihtimamla taşındı durdu." (Halit Fahri Ozansoy)
- "Sanıyordum ki şu anda ne kadar çok ihtimam gösterirsem, geçmiş yıllara ait ilgisizliğim, o denli affolacak." (Ayşe Kulin)
-
İyi, özenli bakım
- "Ne kadar ihtimama muhtaç bulunduğunu pek iyi bilirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Özen
- ANTİMON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 51, atom ağırlığı 121,76 olan, 630 °C'de eriyen, haddede veya çekiç altında işlenemeyen, çoğunlukla basım harfleri alaşımında kullanılan, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Sb)
-
[isim]
Atom numarası 51, atom ağırlığı 121,76 olan, 630 °C'de eriyen, haddede veya çekiç altında işlenemeyen, çoğunlukla basım harfleri alaşımında kullanılan, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Sb)
- BİTİMLİ
-
-
[sıfat]
Sonu olan, sonlu
-
[sıfat]
Sonu olan, sonlu
- İLTİMAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma
- "Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu." (Orhan Kemal)
- "Sanırım ki öğretmenler bana iltimas geçiyorlardı." (Azra Erhat)
-
Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma
- "İltiması geçmişe hasretmeyelim. Daha doğrusu iltiması büsbütün kaldıralım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma
- GÖZETİM
-
-
[isim]
Gözetme işi, nezaret
- "Din ve ahlak eğitimi devlet gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)
-
Himaye
-
Gözaltı
-
[isim]
Gözetme işi, nezaret