İçinde ti olan 7 harfli 364 kelime var. İçerisinde Tİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ti olan kelimeler listesine ya da Sonu ti ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ERİSTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Didişim
-
[isim]
Didişim
- İSTİDAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek
- "Her bulunduğu yerin hâkim ve sahibi kesilmek istidadında bir erkekti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yeteneği olan kimse
- "Belki de büyük bir istidat düşmüştü elimize..." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek
- ARKTİKA
- ...
- ÜRETİCİ
-
-
[isim]
Üretimle uğraşan kimse, yetiştirici, müstahsil, tüketici karşıtı
- "Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır." (Anayasa)
-
[sıfat]
Üretim sağlayan
-
[isim]
Üretimle uğraşan kimse, yetiştirici, müstahsil, tüketici karşıtı
- FİTİLLİ
-
-
[sıfat]
Fitili olan veya fitille ateşlenen
- "Fitilli çakmak. Fitilli top."
-
Üzerinde dokuma doğrultusunda fitiller olan (kumaş)
- "Fitilli kadife."
-
[sıfat]
Fitili olan veya fitille ateşlenen
- KERATİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde
-
[isim]
Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde
- TÜRETİŞ
- ...
- PRATİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kıyı sağlık idaresi tarafından gemilere verilen giriş çıkış izni
-
[isim]
Kıyı sağlık idaresi tarafından gemilere verilen giriş çıkış izni
- VERİNTİ
-
-
[isim]
Bir dilden başka bir dile verilen söz
-
[isim]
Bir dilden başka bir dile verilen söz
- DİDİNTİ
-
-
[isim]
Güçlük içinde ve sürekli olarak çalışıp çabalama, didişme
- "Rusya, Fransa, İngiltere ve Avusturya ile o didintiler olmasaydı eserini daha az bir zamanda tarsin ederek halk karşısında da muvaffak olacaktı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Güçlük içinde ve sürekli olarak çalışıp çabalama, didişme
- İLTİZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayırma, bir tarafı tutma
-
Gerekli bulma
-
Kesenek
-
[isim]
Kayırma, bir tarafı tutma
- İMTİSAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Emme, emerek çekme, soğurma
-
[isim]
Emme, emerek çekme, soğurma
- LATİFÇE
-
-
[sıfat]
Latif, hoş
- "Soyadı günlerinin latifçe bir hatırası vardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Latif, hoş
- İKTİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ekonomi
- "Biraz iktisat yapmaya mecburum." (Refik Halit Karay)
-
Tutum
-
[isim]
Ekonomi
- İMRENTİ
-
-
[isim]
İmrenme, gıpta
- "Döndü, bir kenardan imrentiyle kendisine bakmakta olan Berbat'ı gördü." (Orhan Kemal)
-
[isim]
İmrenme, gıpta
- İSTİARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ödünç, borç veya eğreti alma, ödünçleme
-
Bir şeyi anlatmak için ona benzetilen başka bir şeyin adını eğreti olarak kullanma, eğretileme
- ""Bu adam hayatının sonbaharında" cümlesinde sonbahar kelimesi yaşlılığı anlatan bir istiaredir."
-
[isim]
Ödünç, borç veya eğreti alma, ödünçleme
- BEZENTİ
- ...
- DİVİTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yüzü havlı, pamuklu veya yünlü kumaş
-
[isim]
Bir yüzü havlı, pamuklu veya yünlü kumaş
- İLTİFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma
- "Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı." (Mahmut Yesari)
- "İltifat etti, hatırını sordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
İlgi gösterme, rağbet etme
- "Kime iltifat dozunu artırırsa o gerçekten de bir şeyler olurdu." (Çetin Altan)
- "Akşamki yemeklere iltifat eden çok oldu."
-
Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme
-
Yüzünü çevirerek bakma
-
[isim]
Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma
- MASTİKA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Sakız rakısı
- "Elinde kesme kristal bir sürahi, kadeh boşaldıkça koşup mastika dolduruyor." (Atilla İlhan)
-
Sakız ağacından çıkarılan reçine
-
[isim]
Sakız rakısı