İçinde ti olan 7 harfli 364 kelime var. İçerisinde Tİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ti olan kelimeler listesine ya da Sonu ti ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İT, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EKLENTİ
-
-
[isim]
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
-
[isim]
Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça
- LAYUHTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
-
[sıfat]
Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
- GİYOTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fransa'da ölüm cezasına çarptırılanların başını kesmek için kullanılan araç
-
[isim]
Fransa'da ölüm cezasına çarptırılanların başını kesmek için kullanılan araç
- İRTİCAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğaç
-
[isim]
Doğaç
- YÖNETİM
-
-
[isim]
Yönetme işi, çekip çevirme, idare
- "Bu iş sizin yönetiminiz altında yürüyebilir."
-
Dümen
-
[isim]
Yönetme işi, çekip çevirme, idare
- İSTİHZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gizli veya ince alay
- "Sivri burnu, korkunç bir istihza ile şimdi bana doğru uzamıştı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Gizli veya ince alay
- TÜRETİŞ
- ...
- BASTİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir yelken serenine veya herhangi bir ağaca açılan delik
-
[isim]
Bir yelken serenine veya herhangi bir ağaca açılan delik
- BETİSİZ
-
-
[sıfat]
İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunmayan (resim veya heykel), nonfigüratif (sanat)
-
[sıfat]
İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunmayan (resim veya heykel), nonfigüratif (sanat)
- GÖVERTİ
-
-
[isim]
Sebze
-
Morartı
-
[isim]
Sebze
- BİTİŞİK
-
-
[sıfat]
Birbirine dokunacak kadar yakınlaşmış veya yan yana olan
- "Mutfaktan bir yuvarlak gümüş tepsi içinde, cezveyi, fincanları, bitişik şeker ve kahve hokkasını getirdi." (Atilla İlhan)
-
Yandaki
- "Bitişik odada yatan hasta bakıcı gürültüden uyanarak yanımıza geldi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yandaki ev, komşu
-
[sıfat]
Birbirine dokunacak kadar yakınlaşmış veya yan yana olan
- İHTİRAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı, güçlü istek
- "Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Tutku
- "Gerçi eliyle yarattığı güzel bahçeyi hâlâ kıskanç bir ihtirasla seviyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Aşırı, güçlü istek
- İHTİLAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık
- "Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık
- DİNLETİ
-
-
[isim]
Sanat eserlerini bir topluluğa çalma veya söyleme, konser
-
[isim]
Sanat eserlerini bir topluluğa çalma veya söyleme, konser
- ANTİJEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçerisine girdiği organizma aracılığıyla antikor oluşumunu sağlayan bakteri, virüs, parazit vb. protein yapısında madde
-
[isim]
İçerisine girdiği organizma aracılığıyla antikor oluşumunu sağlayan bakteri, virüs, parazit vb. protein yapısında madde
- İNTİBAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama
- "Acemi gelin yeni hayata intibak edebilmek için roman okurdu." (Aka Gündüz)
-
İki şeyin ölçülerinin birbirini tutması
-
[isim]
Çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama
- İHTİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karmaşıklık
-
Karşılaşıp görüşme
-
[isim]
Karmaşıklık
- ÜRPERTİ
-
-
[isim]
Ürperme duygusu veya durumu
- "İncir ağacının altında her zamanki isimsiz ürpertiyle titriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Ürperme duygusu veya durumu
- İNTİKAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
- "Sonra bahis yine sempati meselesine intikal etti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Anlama, kavrama
- "Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı." (Haldun Taner)
-
Miras olarak babadan çocuğuna kalma
-
Öteleme
-
Geçişim
-
[isim]
Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
- İŞLETİM
- ...