İçinde tev olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde TEV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tev olan kelimeler listesine ya da Sonu tev ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, EV, TE, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEVAZULU
-
-
[sıfat]
Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
- "Onu herkes işinin ehli, uysal ve tevazulu bir adam telakki ediyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
- TEVLİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vakıf mallarına bakma görevi
-
[isim]
Vakıf mallarına bakma görevi
- SANATEVİ
-
-
[isim]
Sanat eserlerinin üretildiği veya sergilendiği yer
-
[isim]
Sanat eserlerinin üretildiği veya sergilendiği yer
- TEVESSÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başlama, girişme
-
[isim]
Başlama, girişme
- TEVAKKUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durma, duraklama, eğleşme
-
Bağlı olma, ilgili olma
-
[isim]
Durma, duraklama, eğleşme
- TEVKİFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para konusunda kesintiler
-
[isim]
Para konusunda kesintiler
- TEVEHHÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuruntuya düşme
-
[isim]
Kuruntuya düşme
- TEVEKKÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma
- "Bu tevekküle karışan bir memnuniyetsizliğin ifadesiydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma
- TEVFİKAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Uyarak, uygun olarak, -e göre
- "Türk Ceza Kanunu'na tevfikan..."
-
[zarf]
Uyarak, uygun olarak, -e göre
- MÜTEVAZI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alçak gönüllü
- "Çok mütevazı bir kadın olan annesinden edep, erkân, ev kadınlığı ve el hüneri almış." (Samiha Ayverdi)
-
Gösterişsiz, iddiasız
- "Mütevazı bir ev."
-
[sıfat]
Alçak gönüllü
- TEVAHHUŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ürkme, ürküntü
-
[isim]
Ürkme, ürküntü
- TEVETTÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gergin duruma gelme, gerilme
-
Gerilim
-
[isim]
Gergin duruma gelme, gerilme
- TEVERRÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verem olma
-
[isim]
Verem olma
- TEVEKKEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Her şeyi oluruna bırakan
- "Tevekkel adam."
-
[sıfat]
Her şeyi oluruna bırakan
- MÜTEVAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
- MÜTEVALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Art arda gelen, üst üste olan, ardışık
-
[sıfat]
Art arda gelen, üst üste olan, ardışık
- MÜSTEVLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)
- "Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler." (Atatürk)
-
Salgın
-
Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)
- TEVELLÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanın doğumu, doğduğu zaman
-
[isim]
İnsanın doğumu, doğduğu zaman
- BİTEVİYE
-
-
[zarf]
Tekdüze
- "Bunun intikamını şimdi, tek gözüyle biteviye kuş peşinde dolaşarak çıkarıyordu." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Tekdüze
- TEVECCÜH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yana doğru yönelme, yüzünü çevirme
- "Göstermiş olduğunuz teveccühe karşı çok teşekkür ederim." (Refik Halit Karay)
-
Güler yüz gösterme, yakınlık duyma, hoşlanma, sevme
- "O da benim gibi Avrupa görmüş ihtisas sahibi kart bir gencin teveccühünden memnundur." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir yana doğru yönelme, yüzünü çevirme