İçinde teb olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde TEB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında teb olan kelimeler listesine ya da Sonu teb ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BET
2 Harfli Kelimeler
BE, ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEBERRÜK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğur sayma
-
[isim]
Uğur sayma
- TEBELLÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Billurlaşma
-
Belirme
- "Müzakeremiz neticesinde de kuvvetli bir hükûmet esası tebellür etmiş bulunuyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Billurlaşma
- TEBERSİZ
-
-
[sıfat]
Teberi olmayan
-
[sıfat]
Teberi olmayan
- TEBAHHUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su, sıvı vb. kaynayıp buhar olma, buğulaşma, buharlaşma, uçma
-
[isim]
Su, sıvı vb. kaynayıp buhar olma, buğulaşma, buharlaşma, uçma
- TEBELLEŞ
-
-
[sıfat]
İstenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan
- "... hanım evladını tepemize tebelleş eden kendisidir." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
İstenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan
- NOTEBOOK
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
Bakınız dizüstü
-
Bakınız dizüstü
- MÜSTEBİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zorba
- "Müstebit bir hükümdar."
-
[sıfat]
Zorba
- TEBERRÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Meydana çıkma, görünme
-
[isim]
Meydana çıkma, görünme
- TEBAİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kanun, buyruk vb.ne uyma
-
Devlete veya güçlü kişiye bağlanma
-
[isim]
Kanun, buyruk vb.ne uyma
- İTEBİLME
- ...
- MUKTEBES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlanmak için alınmış, aktarılmış
-
[sıfat]
Yararlanmak için alınmış, aktarılmış
- MÜTEBAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Geri kalan, kalan
-
[sıfat]
Geri kalan, kalan
- TEBEDDÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme
- "Onu deli ve meraklı bilen komşular, bu tebeddüle şaşıyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme
- ÖTEBİLME
- ...
- TEBESSÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gülümseme
- "O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gülümseme
- MÜSTEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
- TEBEYYÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli olma
-
[isim]
Belli olma
- KÖSTEBEK
-
-
[isim]
Köstebekgillerden, toprak altında oyduğu yuvalarda yaşayan, gözleri hemen hiç görmeyen, derisinden kürk yapılan küçük bir hayvan, sokur, yer sıçanı, kör sıçan (Talpa)
-
Bir iş yerinden, kurumdan özellikle gizli servisten bilgi sızdıran kimse
-
[isim]
Köstebekgillerden, toprak altında oyduğu yuvalarda yaşayan, gözleri hemen hiç görmeyen, derisinden kürk yapılan küçük bir hayvan, sokur, yer sıçanı, kör sıçan (Talpa)
- TEBELLÜĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirimi alma
-
[isim]
Bildirimi alma
- TEBLİGAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirim
- "7 Temmuz 1919 tarihinde, şu umumi tebligatta bulundum." (Atatürk)
-
[isim]
Bildirim