İçinde tal olan 7 harfli 46 kelime var. İçerisinde TAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tal olan kelimeler listesine ya da Sonu tal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ALT, TAL

2 Harfli Kelimeler

AL, AT, LA, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YATALAK

  1. [sıfat] Felç, sakatlık vb. bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)
    • "Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar." (Ömer Seyfettin)
    • "Bu kapanık, rutubetli yerde yatalak olup kalmaktan kurtulurum." (Osman Cemal Kaygılı)

METALİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Madensel, madenle ilgili
  2. Madenden yapılmış, madenî
  3. Metal gibi parlak olan

TALİPLİ

  1. [sıfat] Talip olan, talibi bulunan, talip

RESİTAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tek bir sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser
    • "Piyano resitali."
  2. Oyuncunun tek başına gösterdiği başarılı etkinlik

ANTALYA
...
TALİMAR

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Baş bodoslamasından omurgaya kadar uzanan, cıvadra donanımına desteklik etmek amacıyla konulan ekleme

ÇANTALI

  1. [sıfat] Çantası olan
    • "Kompartımana eli çantalı bir tahsildar düştü." (Reşat Enis)

TALLİNN
...
ÇATALCA
...
TAHTALI

  1. [sıfat] Tahtası olan
  2. Tahtalı güvercin

TALLAHİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vallahi

MUTTALİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Öğrenmiş, haber almış, bilgi edinmiş

KAPİTAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sermaye

KATALİZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir maddenin kimyasal bir tepkimede hiçbir değişmeye uğramadan tepkimenin olmasını veya hızının değişmesini sağlayan etkisi

ORTALIK

  1. [isim] Bulunulan yer, çevre
    • "Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme." (Peyami Safa)
    • "Bu akşamki gerçek, ortalık ağarmadan tersine döner." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Ben de ödünç para bulsam hiç düşünmeden alırım. Ortalık elbet düzelir, öderim." (Memduh Şevket Esendal)
    • "O gün ortalık kararırken eve iki sivil memur girmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer
    • "Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf
    • "Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu hâlde, tatlı bir aydınlık vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Soyut anlamda yaşanan ortam
    • "Bu neşe ortalığa sirayet etti." (Peyami Safa)

SUSTALI

  1. [sıfat] Sustası olan
    • "Elinde sustalı bir bıçakla köşeye oturdu." (Atilla İlhan)
  2. [isim] Emniyet yayı olan çakı

GESTALT

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Psikolojik olayların bir bütün veya biçim olduğunu savunan görüş
  2. Biçim, boy, durum, yapı

İTALYAN
...
APTALCA

  1. [sıfat] Biraz aptal
    • "Aptalca bir adam."
  2. [zarf] (apta'lca) Aptala yaraşır nitelikte, aptal gibi, aptalcasına
    • "Şakir Bey, aptalca bulduğu bu fikre karşı istihzasını gizlemeyerek sert sert güldü." (Peyami Safa)

KATALPA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İki çeneklilerden, yaprakları çok iri ve kalp biçiminde, çiçekli bir süs bitkisi (Bignonia catalpa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü