İçinde tal olan 7 harfli 46 kelime var. İçerisinde TAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tal olan kelimeler listesine ya da Sonu tal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALT, TAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AT, LA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAHTALI
-
-
[sıfat]
Tahtası olan
-
Tahtalı güvercin
-
[sıfat]
Tahtası olan
- KATALOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kitaplıktaki kitapları veya belli bir daldaki gereçleri, nitelikleri bakımından tanıtmak, arandıklarında bulunmalarını sağlamak amacıyla, yer numaraları belirtilerek hazırlanmış kitap, defter veya fişten oluşan bütün, fihrist
-
Kitabevi, yayınevi, kurum vb. kuruluşların yayınlarını, ürettikleri malları, eşyaları tanıtan, gösteren liste veya kitap, fihrist
-
[isim]
Kitaplıktaki kitapları veya belli bir daldaki gereçleri, nitelikleri bakımından tanıtmak, arandıklarında bulunmalarını sağlamak amacıyla, yer numaraları belirtilerek hazırlanmış kitap, defter veya fişten oluşan bütün, fihrist
- METALİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Madensel, madenle ilgili
-
Madenden yapılmış, madenî
-
Metal gibi parlak olan
-
[sıfat]
Madensel, madenle ilgili
- ÇATALLI
-
-
[sıfat]
Çatalı olan veya çatal durumunda olan
-
Pürüzlü (ses)
-
İki veya daha çok ihtimali olan
-
[sıfat]
Çatalı olan veya çatal durumunda olan
- PATALYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen, birden üç çifteye kadar savaş gemisi sandalı
-
[isim]
Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen, birden üç çifteye kadar savaş gemisi sandalı
- PAFTALI
-
-
[sıfat]
Paftası olan
- "Bunlar genellikle taçlı, kenarları billur paftalı büyük aynalardır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Paftası olan
- İTALYAN
- ...
- GESTALT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Psikolojik olayların bir bütün veya biçim olduğunu savunan görüş
-
Biçim, boy, durum, yapı
-
[isim]
Psikolojik olayların bir bütün veya biçim olduğunu savunan görüş
- ORTALIK
-
-
[isim]
Bulunulan yer, çevre
- "Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme." (Peyami Safa)
- "Bu akşamki gerçek, ortalık ağarmadan tersine döner." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ben de ödünç para bulsam hiç düşünmeden alırım. Ortalık elbet düzelir, öderim." (Memduh Şevket Esendal)
- "O gün ortalık kararırken eve iki sivil memur girmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer
- "Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı." (Halide Edip Adıvar)
-
Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf
- "Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu hâlde, tatlı bir aydınlık vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Soyut anlamda yaşanan ortam
- "Bu neşe ortalığa sirayet etti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bulunulan yer, çevre
- MALTALI
- ...
- TALİMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yönerge
- "Demir Bey'den beklenilen talimat gelmişti." (Refik Halit Karay)
-
Görevin gerektirdiği türlü hizmetlerin başarıyla yürütülmesi için kumandanlık, başkanlık veya daire başkanları tarafından verilen, o hizmetle ilgili sorumluluk, düzen ve ilkeleri içine alan buyruklar
-
[isim]
Yönerge
- SUSTALI
-
-
[sıfat]
Sustası olan
- "Elinde sustalı bir bıçakla köşeye oturdu." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Emniyet yayı olan çakı
-
[sıfat]
Sustası olan
- METALSİ
-
-
[isim]
Metallerin fiziksel özelliklerini, metal olmayan ögelerin ise kimyasal özelliklerini taşıyan element, madensi, metaloit
-
[isim]
Metallerin fiziksel özelliklerini, metal olmayan ögelerin ise kimyasal özelliklerini taşıyan element, madensi, metaloit
- USTALIK
-
-
[isim]
Usta olma durumu
-
Beceriklilik, el uzluğu, maharet
-
[isim]
Usta olma durumu
- ANTALYA
- ...
- TALİPLİ
-
-
[sıfat]
Talip olan, talibi bulunan, talip
-
[sıfat]
Talip olan, talibi bulunan, talip
- MUATTAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İşlemez, kullanılmaz duruma gelmiş
-
Boş, işsiz
-
[sıfat]
İşlemez, kullanılmaz duruma gelmiş
- ÇATALCA
- ...
- OTALAMA
-
-
[isim]
Otalamak işi
-
[isim]
Otalamak işi
- KAPİTAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sermaye
-
[isim]
Sermaye