İçinde ta olan 8 harfli 525 kelime var. İçerisinde TA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ta olan kelimeler listesine ya da Sonu ta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TABLAKAR
- ...
- TALAZLIK
-
-
[isim]
Dalga serpintilerini önlemek için kayıkların küpeştesine baştan kıça doğru yerleştirilen tahta
-
[isim]
Dalga serpintilerini önlemek için kayıkların küpeştesine baştan kıça doğru yerleştirilen tahta
- BAŞTARDA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Osmanlı donanmasında yer alan kadırga cinsinden bir tür savaş gemisi
-
[isim]
Osmanlı donanmasında yer alan kadırga cinsinden bir tür savaş gemisi
- TASARRUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
- "Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Tutum
-
Para biriktirme, artırım
- "Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
- KAVUŞTAK
-
-
[isim]
Nakarat
-
[isim]
Nakarat
- KUKULETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık
-
[isim]
Yağmur, soğuk vb. dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili veya ayrı olarak kullanılan başlık
- KURTARIŞ
-
-
[isim]
Kurtarma işi veya biçimi
-
[isim]
Kurtarma işi veya biçimi
- TANSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan basıncı
- "Kocasının hiddetten tansiyonu yükseldi." (Haldun Taner)
- "Yüreği dinledi, kaygısı arttı. Tansiyonu ölçtü, telaşa düştü." (Atilla İlhan)
-
Gerilim
- "Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan basıncı
- FETTANCA
-
-
[sıfat]
Fettan gibi
-
[zarf]
Fettana uygun bir biçimde
-
[sıfat]
Fettan gibi
- LANTANİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birbirine çok yakın kimyasal özellikler gösteren, atom numarası 57-71 arasında olan, seyrek bulunan elementlerin genel adı
-
[isim]
Birbirine çok yakın kimyasal özellikler gösteren, atom numarası 57-71 arasında olan, seyrek bulunan elementlerin genel adı
- MANTARLI
-
-
[sıfat]
İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- "Mantarlı çorba."
-
Mantarı olan
- "Mantarlı şişe. Mantarlı ayakkabı."
-
Mantar hastalığına yakalanmış
- "Arabalarda, manda sırtında, insan omzunda, kel, kör, uyuz, egzamalı, mantarlı, cüzzamlıya kadar bir köylü kafilesi tam bu zamanda gelir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İçinde mantar bulunan, içine mantar konulmuş olan
- TABETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Basmak
-
[-i]
Basmak
- TANSIKSI
-
-
[sıfat]
Tansığa yakın, tansığa benzer
- "Yola çıkan barbar, o tansıksı kentle karşılaştığında geçmiş değerleri alımlayacaktır." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Tansığa yakın, tansığa benzer
- TUTARLIK
-
-
[isim]
Uygunluk, insicam
-
Anlatımın konuyla bağdaşması, insicam
-
[isim]
Uygunluk, insicam
- SAPTAYIŞ
-
-
[isim]
Saptama işi veya biçimi
-
[isim]
Saptama işi veya biçimi
- TAŞLIÇAY
- ...
- TAMLANAN
-
-
[isim]
Tamlamada anlamı belirtilen, açıklanan ad, belirtilen, mevsuf: Evin önü. Öğretmenin kâhyası. Elma ağacı. Yeşil kitap gibi
-
[isim]
Tamlamada anlamı belirtilen, açıklanan ad, belirtilen, mevsuf: Evin önü. Öğretmenin kâhyası. Elma ağacı. Yeşil kitap gibi
- RABITALI
-
-
[sıfat]
Düzgün, düzenli
- "Acaba Gecik'te rabıtalı bir ev bulmak kabil mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Sözünü bilen, tutarlı, ağırbaşlı
- "Gönül isterdi ki herkes akıllı ve rabıtalı olsun." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bağlantılı
-
[sıfat]
Düzgün, düzenli
- TATLILIK
-
-
[isim]
Tatlı olma durumu
-
Sevimlilik, hoşluk, şirinlik
- "Kaba bir tatlılığı vardı konuşurken." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Tatlı olma durumu
- BATAKLIK
-
-
[isim]
Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge
- "Bataklıklarda birçok hayvan yığıldı kaldı." (Ömer Seyfettin)
-
Uygunsuz ve kötü, ahlak dışı durum
- "Bizler kendisini bu bataklıktan kurtarmak için fazlasını bile yaptık." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge