İçinde ta olan 7 harfli 466 kelime var. İçerisinde TA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ta olan kelimeler listesine ya da Sonu ta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KIRANTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [sıfat] Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
    • "Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
  2. İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)
  3. Kırlaşmış (saç, sakal)
    • "Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü." (Reşat Nuri Güntekin)

PUANTAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir şeyin denetlendiğini veya görüldüğünü belirtmek için işaretleme, işaret koyma

LAVANTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Lavanta çiçeğinden yapılan ispirtolu esans
    • "Aşağıdan caz sesi, lavanta kokusu ve alkollü bir hava geliyor." (Refik Halit Karay)

TAKİPÇİ

  1. [isim] Takip eden, izleyen kimse

NEBATAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bitkiler
  2. Bitki bilimi

NİŞASTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tahıl tanelerinden, mercimek, bezelye vb. bakla türleri veya patates gibi birtakım yumrulardan özel yöntemlerle çıkarılan una benzer bir madde
    • "Buğday nişastası. Mısır nişastası. Patates nişastası. Pirinç nişastası."

TAKVİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, berkitme, pekiştirme
    • "Onu sofraya gelen başka öteberi ile daha da takviye ettik." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yardımcı kuvvet, destek
    • "Düşmanı, takviye gelinceye kadar oyalamak zorundaydılar."

DİJİTAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Sayısal
    • "Dijital telefon santrali."
  2. Verileri bir ekran üzerinde elektronik olarak gösteren
  3. [isim] Verilerin bir ekran üzerinde elektronik olarak gösterilmesi

FETTANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cilveli, gönül alıcı (kadın)
    • "O öyle bir fettanedir ki pisliği, rüküşlüğü bile yakışır haspaya ... güzelliğine, inceliğine halel getirmez." (Haldun Taner)

HATAYLI
...
MÜSTAFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kendi isteğiyle işinden çekilmiş, istifa etmiş
    • "Müstafi başbakan olmadan, bir memleketimi ziyaret edeyim." (Erhan Bener)

TAHLİLİ
...
TAKRİBİ
...
TATLICI

  1. [isim] Tatlı yapan veya satan kimse
  2. Tatlı satılan yer
  3. Tatlıyı seven kimse

TUTARGA

  1. [isim] Sara

TAKATLİ

  1. [sıfat] Güçlü, dayanıklı

BUTAFOR

  1. [isim] Oyun için gerekli sahne eşyası

ÇATALLI

  1. [sıfat] Çatalı olan veya çatal durumunda olan
  2. Pürüzlü (ses)
  3. İki veya daha çok ihtimali olan

LETARJİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yaşama işlevlerinin çok zayıfladığı, çok derin ve sürekli patolojik uyku durumu

SATAŞMA

  1. [isim] Sataşmak işi
    • "Bunu yalnız vaktini gözetleyip bacak kadar kıza sataşmaya geldi sanacak." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü