İçinde ta olan 5 harfli 244 kelime var. İçerisinde TA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ta olan kelimeler listesine ya da Sonu ta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAHRA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir tür eğri budama bıçağı
-
[isim]
Bir tür eğri budama bıçağı
- DELTA
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Yunan alfabesinin dördüncü harfi (D)
-
Bir ırmağın çatallanarak denize veya göle kavuştuğu yerde oluşan üçgen biçimli ova, çatal ağız
-
[isim]
Yunan alfabesinin dördüncü harfi (D)
- TASIM
-
-
[isim]
Doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayanan bir uslamlama yolu, kıyas
- "Taşlar katı olur, mermer bir taştır, şu hâlde mermer katıdır uslamlaması bir tasımdır."
-
[isim]
Doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayanan bir uslamlama yolu, kıyas
- TALAŞ
-
-
[isim]
Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
-
[isim]
Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
- OTAMA
-
-
[isim]
Otamak işi, tedavi
-
[isim]
Otamak işi, tedavi
- TAŞMA
-
-
[isim]
Taşmak işi
-
Akarsu yatağından çıkarak çevresini kaplama
-
[isim]
Taşmak işi
- POTAS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Potasyum birleşiklerine verilen genel ad
-
[isim]
Potasyum birleşiklerine verilen genel ad
- TATLI
-
-
[sıfat]
Şeker tadında olan
- "Tatlı nar. Tatlı elma."
- "Hayır kardeşim, istemez diye tatlıya bağladım." (Orhan Veli Kanık)
-
Acı olmayan, içilebilen, yenilebilen
- "Tatlı su. Tatlı salatalık."
-
[isim]
Şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek
- "Baklava, revani, lokma birer tatlıdır."
-
[zarf]
Hoşa gidecek bir biçimde, tatlılıkla
- "Ne tatlı bakıyordu."
-
İnsanı çeken, göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren
- "Bu acı adam, tatlı ve nüktedandı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Şeker tadında olan
- TUTAÇ
-
-
[isim]
Laboratuvar maşası
-
Tutacak
-
[isim]
Laboratuvar maşası
- TUTAM
-
-
[sıfat]
Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan
- "Öksüzün cebindeki son tutam tütünü sardılar, sıra ile üçer nefes çektiler." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan
- TALİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şans
- "Bir talih eseri olarak ondan gelen cevap benim kendi bulduklarımı tuttu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Her devirde talihi yaver gitmiş birisiydi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bir gelinden ziyade, zalim bir nezri yerine getirmek için talihin kucağına atılmış bir kurbana benziyordu." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Şans
- ISTAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Halı, kilim dokunan tezgâh
-
[isim]
Halı, kilim dokunan tezgâh
- TAYFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir gemide bulunan, türlü işlerde çalıştırılan sefer işçisi
- "Kayıkta hem ben hem de tayfam uyandık." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Aynı işi yapan topluluk
- "Esrarkeş, serseri tayfası hava almak için çıkar, balık tutar, getirir kasabaya, satarlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Zeytin toplayan işçi
-
Bir adamın yanında bulunan yardakçılar, koşuntu
-
[isim]
Bir gemide bulunan, türlü işlerde çalıştırılan sefer işçisi
- VATAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yurt
- "Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın / Bir vatan kalbinin attığı yerdir." (Ncmettin Halil Onan)
- "Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz / İlleri var bizim ile benzemez." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Yurt
- MUŞTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası
-
Kunduracıların, derileri vurarak inceltmek için kullandıkları metalden tokmak
-
Parmağın biri bükülüp sivriltilerek vurulan yumruk
-
[isim]
Karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası
- TAMAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açgözlülük
- "Kalpler soğuk; gözler, tamah ve ihtiras ile yanıyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Açgözlülük
- TAVLI
-
-
[sıfat]
Tavlanmış, tavı olan, tav verilmiş
-
Semiz, şişman
-
[sıfat]
Tavlanmış, tavı olan, tav verilmiş
- HAFTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Birbiri ardınca gelen yedi günlük dönem
- "O, hafta sekiz, gün dokuz bizdedir!"
-
[isim]
Birbiri ardınca gelen yedi günlük dönem
- KİTAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü
- "Ona son olarak rüya için kitaptaki tabiri aramanın abes olduğunu söylediğimi hatırlıyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Müfettiş Bey güldü ama babacan gülüşü değildi bu; tam tersine, işini kitaba uydurmuşların güveni vardı onda." (Tarık Buğra)
-
Herhangi bir konuda yazılmış eser
- "Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız?" (Falih Rıfkı Atay)
-
Kutsal kitap
-
[isim]
Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü
- TACİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hızlandırma, çabuklaştırma, tezleştirme
-
[isim]
Hızlandırma, çabuklaştırma, tezleştirme