İçinde ta olan 5 harfli 244 kelime var. İçerisinde TA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ta olan kelimeler listesine ya da Sonu ta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAŞLI
-
-
[sıfat]
İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)
- "Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, taşlı bulgur pilavı yemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üzerinde taş bulunan
- "İri taşlı tespihinin parmakları arasında arada bir şıkırdaması..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Üzerinde süs taşı bulunan
- "Taşlı yüzük."
-
[sıfat]
İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)
- TARAZ
-
-
[isim]
İpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik
-
[isim]
İpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik
- TABAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap
- "Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Bu kabın alacağı miktarda olan
-
[isim]
Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap
- TACİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tedirgin etme, rahatsız etme
- "Onun ulumasından gece gündüz taciz olan köy halkı..." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Tedirgin etme, rahatsız etme
- CARTA
-
-
[isim]
Yellenme
-
[isim]
Yellenme
- TAVİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alıkoyma, geciktirme, tehir
-
[isim]
Alıkoyma, geciktirme, tehir
- TUTAÇ
-
-
[isim]
Laboratuvar maşası
-
Tutacak
-
[isim]
Laboratuvar maşası
- TAMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Onarma, onarım
- "Bahçeyi mi düzeltmeyiz, çam mı budamayız, havuzu mu tamir etmeyiz?" (Sait Faik Abasıyanık)
- "Köşk tamir görmekte olduğundan Gazi, bu küçük dairede oturuyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma
- "Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Onarma, onarım
- TARAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
- "Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat..." (Refik Halit Karay)
- "Meseleyi taraf gözetmeden aksettirmek için o yazıdan da bir parça almak isterdik." (Orhan Veli Kanık)
- "Benim, daha çok erkeklerin tarafını tutar gibi görünen akıl öğretmelerime hanımlar kızabilir." (Şevket Rado)
-
Yön, yan, doğrultu
- "Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yöre, yer
- "Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu." (Haldun Taner)
-
İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri
- "Karşı tarafın adamları."
-
Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi
- "Baba tarafı zengin."
-
Bir şeyin belli bölümü, kısmı
- "Tiyatronun ön tarafı konuklara ayrıldı."
-
[isim]
Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
- TAZİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgi ile anma
-
[isim]
Sevgi ile anma
- ASTAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay element, astatin (simgesi At)
-
[isim]
Atom numarası 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay element, astatin (simgesi At)
- TABİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekim
-
[isim]
Hekim
- TALAN
-
-
[isim]
Dağıtma
- "Her uğradığı yerde çarşılar talandan geçer." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Dağıtma
- TUTAM
-
-
[sıfat]
Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan
- "Öksüzün cebindeki son tutam tütünü sardılar, sıra ile üçer nefes çektiler." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan
- KAHTA
- ...
- TASIM
-
-
[isim]
Doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayanan bir uslamlama yolu, kıyas
- "Taşlar katı olur, mermer bir taştır, şu hâlde mermer katıdır uslamlaması bir tasımdır."
-
[isim]
Doğru olarak kabul edilen iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayanan bir uslamlama yolu, kıyas
- ISTAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Halı, kilim dokunan tezgâh
-
[isim]
Halı, kilim dokunan tezgâh
- TARTI
-
-
[isim]
Ağırlık
- "Bunun tartısı belli değil."
-
Tartma aleti, çeki
-
Oran, ölçü, karar
-
Yelkenleri indirip kaldırmaya yarayan ip
-
[isim]
Ağırlık
- TAŞMA
-
-
[isim]
Taşmak işi
-
Akarsu yatağından çıkarak çevresini kaplama
-
[isim]
Taşmak işi
- TALİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep gösterme
-
Tümdengelim
-
[isim]
Sebep gösterme