İçinde t olan 6 harfli 1833 kelime var. İçerisinde T harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında t harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ABSTRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Soyut

AŞIRTI

  1. [isim] Aşırma

DESTAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Sarık
  2. Örtü

GİTMEK

  1. [-e] Bir yere doğru yönelmek
    • "Bu parayı verelim gitsin. İmzanı atıver gitsin."
    • "Çolak Mehmet adında birini kapının arkasında ölmüş buldular ancak sayılan bir adam değildi, gömdüler gitti." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [-den] Bir yerden veya bir işten ayrılmak
  3. Çıkmak, ulaşmak
    • "Bu yol nereye gider?"
  4. Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak
    • "Her gün çalışmaya gidiyor."
  5. [nsz] Sürmek, devam etmek
    • "Ama böyle giderse Allah hemen sonunu hayırlara tebdil etsin." (Memduh Şevket Esendal)
  6. Yakışmak, yaraşmak
    • "Bu renk ona gitmedi."
  7. Tüketilmek, harcanmak
    • "Eline geçen paranın çoğu da İstanbul'da çoluğa çocuğa gidiyor." (Memduh Şevket Esendal)
  8. [nsz] Götürülmek, gönderilmek
    • "Haber daha yeni gitti."
  9. Yeter olmak, yetmek, yetişmek
    • "İki ton kömür üç ay gider."
  10. [nsz] Yürümek, yol almak
    • "Bu at iyi gider."
  11. [nsz] Dayanmak
    • "Bu giysi iki yıl gider."
  12. [nsz] Geçmek
    • "Yaz gitti, kış geldi."
  13. [nsz] Herhangi bir durumda olmak
    • "Yolculuk iyi gidiyor. Bakalım bu iş nasıl gidecek?"
  14. [nsz] Yok olmak, elden çıkmak
    • "Gemiler ve saray hepsi gitti." (Falih Rıfkı Atay)
  15. [nsz] Ölmek
    • "Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın." (Âşık Veysel)
  16. Başvurmak, yapmak
    • "Mahkemeye gitmek."
  17. [nsz] Bir şey zarar görmüş olmak
    • "Duvarın boyası gitmiş."
  18. [nsz] Makine, işlemek, çalışmak
    • "Bu saat iyi gidiyor."
  19. [-den] Satılmak
    • "Altın kaçtan gidiyor?" (Sait Faik Abasıyanık)
  20. Yapmak
    • "Para ayarlamasına gitmek."
  21. Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak
    • "Bu işin sonu nereye gider."
  22. [yardımcı fiil] Değerlendirmek, saymak, karşılamak
    • "Bu iş hoşuma gitmedi, tuhafıma gitti."

NÜDİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Her yerde çıplak gezmeyi savunan kimse

SALATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek
    • "Domates salatası. Yeşil salata. Çoban salatası."

TAKILI

  1. [sıfat] Takılmış, tutturulmuş, asılmış
    • "Bütün dava şimdi Trakya'daki bu sınırlama keyfiyetine takılı kalmıştı." (Ali Naci Karacan)

TECRİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayırma, ayrı bir tarafta tutma
  2. Soyutlama
  3. Yalıtım

TEFVİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işi bir kimsenin üzerinde bırakma, ihale
  2. Dağıtma
  3. Bir taşınmaz malı bilinen değeri karşılığı bir kimseye verme

TEĞMEN

  1. [isim] Orduda rütbesi asteğmenle üsteğmen arasında olan, takım komutanlığı yapan subay, mülazım

TEMYİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayırt etme
  2. Mahkemelerce verilen kararın kanun ve usul yönünden incelenmesini sağlayan yasal yol
    • "Dama tıkıldım ama temyizde beraat ettim." (Aka Gündüz)

TEZYİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi değersiz, adi, bayağı, aşağılık göstermeye çalışma, küçültmek isteme
    • "Muhayyel bir ati namına geçmişte millî ve güzel ne varsa hepsinin tahrip ve tezyif edildiğini gördük." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Alay etme, eğlenme

TÜREME

  1. [isim] Türemek işi
  2. Aynı kökten çıkma, iştikak

ÜTOPYA

Kelime Kökeni : Yunanca

  1. [isim] Gerçekleştirilmesi imkânsız tasarı veya düşünce

İTENEK

  1. [isim] Piston

TAFSİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi ayrıntılarıyla anlatma, açıklama

ÜŞÜTME

  1. [isim] Üşütmek durumu

AVUKAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse
    • "Kasabadan Bilal Efendi'yi avukat tuttular." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Gerekmediği hâlde başkasını savunan, onun adına konuşan kimse

HİRFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozluk, dokumacılık vb. küçük el sanatları

İBARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Oluşan, meydana gelen
    • "Gene hep beraber, bir iki parçadan ibaret bulaşıklarını yıkamaya oturdular." (Necati Cumalı)
    • "Büyük önderin bize verdiği mükâfat bundan ibaret değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü