İçinde t olan 4 harfli 383 kelime var. İçerisinde T harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında t harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÖRT

  1. [isim] Dört sayısının adı
    • "Ülkemizde, elbette yüz binlerce mutlu, sıhhatli, şen, dört başı mamur çocuk var." (Talât Halman)
    • "Oğulları babasını iyileştirmek için dört bir yana koşuşurdu." (Atilla İlhan)
    • "Cemil, Cemil! diye haykırarak yağmurun altında dört dönüyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Ömrünü dört duvar arasında geçirmiş, çocuklarından başka insan yüzü görmemiş temiz bir ev kadını birdenbire değişemezdi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bu sayıyı gösteren 4, IV rakamlarının adı
    • "Bizi memnun etmek için etrafımızda dört dönüyordu." (Çetin Altan)
  3. [sıfat] Üçten bir artık

JEST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket
    • "Jestleri daha serbest, çoğu güzel sesli, güzel güzel insanlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Son derece heyecanla konuşuyor, elini kolunu sallayarak birçok jestler yapıyordu." (Ali Naci Karacan)
  2. Beklenmedik iyi davranış

LORT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İngiltere'de babadan oğla veya ailenin ilk erkek kişisine geçen veya kral tarafından bağışlanan soyluluk unvanı
    • "O sırada yaşlı bir lort beni pek sevdi." (Refik Halit Karay)
    • "Onların öyle lort gibi kurulup durduklarına bakmayın." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Lortlar Kamarası üyesi
  3. Çok zengin kimse
  4. Sükseli, kalantor, gösterişli kimse
    • "O bildiğimiz doktor gitmiş, yerine bir lort gelmiş." (Sermet Muhtar Alus)

TOKA

  1. [isim] Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık
  2. Kadınların saçlarını tutturmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç
    • "Bir de sahte taşlı bir toka takmış saçlarına." (Çetin Altan)

BRİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düğmeyi iliklemek için kumaş veya iplikten yapılmış özel bir tür ilik
  2. Nakış veya dantelde motifleri birleştiren bağ
  3. Giysiyi çengele asmak için kullanılan, giysinin enseye yakın bölümünde yer alan ince şerit

ÇİTA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Etçil memeliler sınıfının etçiller takımının kedigiller familyasından bir hayvan

HİŞT

  1. [ünlem] "Hey, bana bak, sana söylüyorum" anlamında bir seslenme sözü, hiş

ETLİ

  1. [sıfat] İçinde et bulunan
    • "Etliye sütlüye karışmamak ve hiçbir ideal için hiçbir mücadeleye katılmamak onun mizacıdır." (Peyami Safa)
  2. Eti çok olan
    • "Etli koyun."
  3. Dolgun, kalın
    • "... aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Yenecek kısmı çok olan (meyve)
    • "Etli, lezzetli bir zeytin."

ATAR
...
EŞİT

  1. [sıfat] Yapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey), müsavi
    • "Bunlar bastonlarına dayanarak hep eşit adımlarla yürürler." (Salâh Birsel)
  2. Aynı haklardan yararlanan, aynı düzeyde olan (kimse)
    • "Herkes ... kanun önünde eşittir." (Anayasa)

ŞİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kolayca yapraklara ayrılabilen, silisli, alüminli tortul kayaçların genel adı
  2. Kömürle karışık bütün moloz maddelerinin bilimsel adı
  3. Kil taşı

OTUZ

  1. [isim] Yirmi dokuzdan sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 30, XXX rakamlarının adı
  3. [sıfat] Üç kere on, yirmi dokuzdan bir artık

İTİŞ

  1. [isim] İtme işi veya biçimi

ÖTRE

  1. [isim] Arap harfli metinlerde bir ünsüzün o, ö, u, ü seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret

ŞİTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kış

TEİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde

ZATİ

  1. [zarf] Zaten
    • "Bu akşam zati geç kaldık." (Sait Faik Abasıyanık)

TAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Allah'ın buyruklarını yerine getirme, ibadet etme

TALİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İkinci derecede olan, ikincil

EDAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç: Ev gibi huzur köşesi olmaz. Çocuk sabaha karşı uyudu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü