İçinde tık olan 8 harfli 32 kelime var. İçerisinde TIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tık olan kelimeler listesine ya da Sonu tık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KIT, TIK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TIKIŞMAK

  1. [-e] Birlikte bir yere tıkılmak
    • "Altı kişi bir arabaya tıkıştılar."

TIRTIKÇI

  1. [isim] Yankesici, tırnakçı

NATIKALI

  1. [sıfat] Düzgün ve iyi konuşan

TIKANMAK

  1. [nsz] Tıkama işine konu olmak
    • "Lavabo tıkandı."
  2. İştahı kalmayıp yemek yiyememek
  3. Soluk alamamak, soluğu kesilmek
    • "Hâlâ tıkanmış, boğulmuş gibi kesik kesik nefes alan Lale'ye bir kere daha baktı." (Ömer Seyfettin)

TIKNAZCA
...
TIKLATMA

  1. [isim] Tıklatmak işi

TIKAÇSIZ

  1. [sıfat] Tıkacı olmayan, tıkaçlanmamış

TIKIZLIK

  1. [isim] Tıkız olma durumu

MANTIKÇI

  1. [isim] Mantık bilimiyle uğraşan kimse
  2. Kesin ve sağlam bir yönteme göre akıl yürüten kimse
  3. Mantık derslerini veren öğretmen

TIKLANMA

  1. [isim] Tıklanmak işi

TIKILMAK

  1. [nsz] Tıkma işi yapılmak
    • "Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Dar, sıkıntılı bir yerde bulunmak, sıkışmak
    • "Mecliste altmış kişi bir odaya tıkıldık." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Tutukevine konmak
    • "Dama tıkıldım ama temyizde beraat ettim." (Aka Gündüz)

TIKLAMAK

  1. [-i] Bir yere vurarak "tık" sesi çıkarmak
  2. [-e] Bilgisayarda, ağ sayfalarında bağlantılara ulaşmak amacıyla fare ile düğmeye veya bağlantı adresine dokunmak, kliklemek

TIKLAYIŞ
...
TIKSIRIK

  1. [isim] Tıksırırken çıkan ses

TIKNEFES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
    • "Yoksa bu tozu dumana katarak yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek tıknefes lalanın kârı değildi." (Reşat Nuri Güntekin)

MANTIKEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Mantıkça

TIKSIRMA

  1. [isim] Tıksırmak işi

TIKAMALI

  1. [sıfat] Tıkaması olan, tıkaçlı

RASTIKLI

  1. [sıfat] Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)
    • "Kaşları rastıklı taze, tatlı bir gözle şimdi kendilerine yaklaşmış askeri süzdü." (Sait Faik Abasıyanık)

TIKINMAK

  1. [nsz] Eline geçen yiyeceği oburca yemek
    • "Vebali boynuna, bunların karınlarına sığdırdıklarını bir insan tıkınamaz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Yemek yemek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü