İçinde sır olan 8 harfli 30 kelime var. İçerisinde SIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sır olan kelimeler listesine ya da Sonu sır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SIR
2 Harfli Kelimeler
IR, IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUBASSIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okullarda öğrencilerin durumu ile ilgilenen ve düzeni sağlamakla görevli kimse
- "Mubassır Uzun Osman'dan bir izinsiz cezası almıştım." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Okullarda öğrencilerin durumu ile ilgilenen ve düzeni sağlamakla görevli kimse
- SIRTARIŞ
- ...
- ISIRTMAK
-
-
[-i]
Isırmasına sebep olmak
- "Bir sorkun dalını, bir sürgünü ağzına doğru tutar, ısırtırlardı yılana." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Isırmasına sebep olmak
- SIRACALI
-
-
[sıfat]
Sıracası olan
-
[sıfat]
Sıracası olan
- SIRLAMAK
-
-
[-i]
Bazı nesnelere, toprak kaplara sır (I) sürmek
-
[-i]
Bazı nesnelere, toprak kaplara sır (I) sürmek
- SIRTLAMA
-
-
[isim]
Sırtlamak işi
-
[isim]
Sırtlamak işi
- SIRRETME
-
-
[isim]
Sırretmek işi
-
[isim]
Sırretmek işi
- NASIRSIZ
-
-
[sıfat]
Nasırı olmayan
-
[sıfat]
Nasırı olmayan
- AKSIRTMA
-
-
[isim]
Aksırtmak işi
-
[isim]
Aksırtmak işi
- TIKSIRIK
-
-
[isim]
Tıksırırken çıkan ses
-
[isim]
Tıksırırken çıkan ses
- SIRCILIK
- ...
- SIRNAŞIK
-
-
[sıfat]
Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse)
-
[sıfat]
Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse)
- MÜNHASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus
- "Onu yalnız ince hastalığa münhasır zanneder, başka hastalıklara aldırmadığı hâlde, veremliden son derece çekinirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sınırlanmış, sınırlı
- "Harp yalnız Avrupa'ya münhasır kalmadı."
-
[sıfat]
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus
- SIRITMAK
-
-
[nsz]
Dişlerini göstererek aptallık, şaşkınlık, kurnazlık veya alay belirtir biçimde gülmek
- "Bir yandan karısını yatıştırmak istermiş gibi davranıyor, bir yandan hınzırca sırıtıyordu." (Oktay Rifat)
-
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı diktirmek
-
Bütün çirkinliği ve kusuru ortaya çıkmak
- "İşi biraz karıştırınca bütün pürüzler sırıttı."
-
[nsz]
Dişlerini göstererek aptallık, şaşkınlık, kurnazlık veya alay belirtir biçimde gülmek
- KISIRLIK
-
-
[isim]
Kısır olma durumu
- "Bu çocuksuzluk, bu kısırlık zaten bütün hayatımı zehirleyen bir şey." (Halide Edip Adıvar)
-
Verimsizlik, akamet
-
[isim]
Kısır olma durumu
- SIRNAŞIŞ
-
-
[isim]
Sırnaşma işi veya biçimi
-
[isim]
Sırnaşma işi veya biçimi
- SIRALAMA
-
-
[isim]
Sıralamak işi
-
[isim]
Sıralamak işi
- ISIRILMA
-
-
[isim]
Isırılmak işi
- "Onun için ehemmiyetli olan şey sizin ısırılmanız değil, kendisinin ısırmasıdır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Isırılmak işi
- AKSIRMAK
-
-
[nsz]
Burun zarlarının gıcıklanması ile solunum kaslarının birdenbire kasılması üzerine, ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşaltmak, hapşırmak
- "Açığa aksır, mikropları üstümüze savurma." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Burun zarlarının gıcıklanması ile solunum kaslarının birdenbire kasılması üzerine, ağız ve burundan hızlı, gürültülü soluk boşaltmak, hapşırmak
- SIRTÜSTÜ
-
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- "İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere