İçinde sıl olan 8 harfli 21 kelime var. İçerisinde SIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sıl olan kelimeler listesine ya da Sonu sıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAMAKSIL
-
-
[sıfat]
Damakla ilgili
-
[sıfat]
Damakla ilgili
- OLASILIK
-
-
[isim]
Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, ihtimal
- "O gün biyolojicinin yazılı yapma olasılığı vardı." (Çetin Altan)
-
O zamana kadar yapılan deneylerle bir olayın ortaya çıkmasının beklenilmesi ancak yine de tam bir kesinliğin bulunmaması durumu
-
[isim]
Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, ihtimal
- ASILANMA
-
-
[isim]
Asılanmak işi, intifa
-
[isim]
Asılanmak işi, intifa
- FASILALI
-
-
[sıfat]
Aralı, aralıklı, kesintili
- "Tren seyrek ve fasılalı ağaçların arasından geçiyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Aralı, aralıklı, kesintili
- YASSILMA
-
-
[isim]
Yassılmak işi veya durumu
-
[isim]
Yassılmak işi veya durumu
- ASILANIŞ
-
-
[isim]
Asılanma işi veya biçimi
-
[isim]
Asılanma işi veya biçimi
- MUNFASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ayrı duran, ayrılmış, ayrık
-
[sıfat]
Ayrı duran, ayrılmış, ayrık
- BASILMAK
-
-
[nsz]
Basma işine konu olmak veya basma işi yapılmak
- "Basımevinde dizilip basılan dergi için sadece elli lira alır." (Salâh Birsel)
-
[nsz]
Basma işine konu olmak veya basma işi yapılmak
- MUHASSIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimattan önceki dönemde vergi tahsildarı
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimattan önceki dönemde vergi tahsildarı
- DAÜSSILA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yurt özlemi
- "Bu daüssıla denen bir yurt acısı hastalığıdır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yurt özlemi
- YATSILIK
- ...
- KISILMAK
-
-
[nsz]
Hacmi, niceliği, gücü azalmak
- "Sesi kısıldı."
- "Nablusluların rengi, asılmış adamların rengine döndü, dudakları kısıldı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Göz kapağı hafifçe kapanmak
-
Kaçıp kurtulma yolu kalmamak
- "Kapana kısıldı."
-
[nsz]
Hacmi, niceliği, gücü azalmak
- DUDAKSIL
-
-
[sıfat]
Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses)
- "p dudaksıl sestir."
-
[sıfat]
Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses)
- KASILMAK
-
-
[nsz]
Kasma işi yapılmak
-
Büzülüp toplanmak, büzüşmek, takallüs etmek
-
Büyüklenmek, kurumlanmak, gururlanmak
- "Ben Namık Kemal'im, koskoca vatan şairiyim, deyip de kasılmaz hiçbir zaman." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Kasma işi yapılmak
- SARSILMA
-
-
[isim]
Sarsılmak işi
-
Etkilenme
- "Onu kaybettiğimiz zaman sarsılmamız da hayatımızda büyük bir yeri olduğunu gösterir." (Hasan Âli Yücel)
-
[isim]
Sarsılmak işi
- MUTTASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bitişik, yan yana olan
-
[zarf]
Aralık vermeden, aralıksız, durmadan, biteviye
- "Tokmak muttasıl dövülüyor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bitişik, yan yana olan
- YASSILIK
-
-
[isim]
Yassı olma durumu
-
[isim]
Yassı olma durumu
- KASILGAN
-
-
[sıfat]
Kasılma özelliği olan, kasılabilen (kas ve organik doku)
-
[sıfat]
Kasılma özelliği olan, kasılabilen (kas ve organik doku)
- SARSILIŞ
-
-
[isim]
Sarsılma işi veya biçimi
-
[isim]
Sarsılma işi veya biçimi
- VELHASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kısacası
- "Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Kısacası