İçinde sü olan 6 harfli 69 kelime var. İçerisinde SÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sü olan kelimeler listesine ya da Sonu sü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Yünü olmayan
-
[sıfat]
Yünü olmayan
- SÜNMEK
-
-
[nsz]
Esnekliğini yitirerek gevşemek
- "Bu kumaş kolay kolay sünmez."
-
Kopmadan uzamak, gerilmek
-
[nsz]
Esnekliğini yitirerek gevşemek
- SÜVARİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Atlı
-
Atlı asker
- "Bir sabah süvarilerimizin şehre girdiği işitildi." (Peyami Safa)
-
Ticaret gemilerinde kaptanlık yapan kimse
-
[isim]
Atlı
- SÜZENİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
- DÜŞSÜZ
-
-
[sıfat]
Düşü olmayan
- "Geceleri bile düşsüz koyu bir uyku çekerdi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Düşü olmayan
- SÖZSÜZ
-
-
[sıfat]
Konuşmadan yapılan
-
Sözleri olmaksızın çalınan müzik, çalgısal, enstrümantal
-
[sıfat]
Konuşmadan yapılan
- SÜLALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soy, hısım akraba
- "Üç göbek öncesi sülalemizin mezarları Üsküdar'da yani İstanbulluyum." (Burhan Felek)
-
Ev, aile
-
[isim]
Soy, hısım akraba
- SÜTKIZ
-
-
[isim]
Bir kadının kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasıyla birlikte evlat olarak benimsediği kız çocuk
- "Siz bizim hanımefendinin ölen kocasının erkek kardeşinin sütkızı imişsiniz." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir kadının kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasıyla birlikte evlat olarak benimsediği kız çocuk
- SÜRTME
-
-
[isim]
Sürtmek işi
-
[isim]
Sürtmek işi
- SÜMBÜL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi (Hyacinthus orientalis)
- "Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere / Şimdi dağlarında mor sümbül vardır." (Rıza Tevfik Bölükbaşı)
-
[isim]
Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi (Hyacinthus orientalis)
- ÜZÜMSÜ
-
-
[sıfat]
Üzümü andıran, üzüme benzeyen, üzüm gibi
-
[sıfat]
Üzümü andıran, üzüme benzeyen, üzüm gibi
- KÜPSÜZ
-
-
[sıfat]
Küpü olmayan
-
[sıfat]
Küpü olmayan
- SÜZMEK
-
-
[-i]
Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
- "Suyu süzmek. Şerbeti süzmek."
-
Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmak
- "Sirkenin tortusunu süzmek."
-
Gözle inceleyerek dikkatle bakmak
- "Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü." (Samim Kocagöz)
-
Göz baygın ve anlamlı bakmak
- "Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim." (Erhan Bener)
-
[-i]
Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
- SÜLFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
- GÜÇSÜZ
-
-
[sıfat]
Gücü olmayan, âciz
- "Silahlarından birini elinden bırakmış, güçsüz düşmüştür." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gücü olmayan, âciz
- ABSÜRT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Saçma
- "Şam'daki caminin Ayasofya ile boy ölçüşebileceğini düşünmek bile absürt olur." (Aydın Boysan)
-
[sıfat]
Saçma
- SÜRAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçecek koymaya yarar, cam, plastik vb.nden yapılan kap
- "Bardaklara, sürahilere, kırılacak şeylere iyi dikkat ediniz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
İçecek koymaya yarar, cam, plastik vb.nden yapılan kap
- KÜSÜLÜ
-
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- "Bayram gelir küsülüler barışır." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- ÇÖPSÜZ
-
-
[sıfat]
Çöpü olmayan
-
[sıfat]
Çöpü olmayan
- SÜNEPE
-
-
[sıfat]
Kılıksız ve uyuşuk, sümsük (kimse)
- "Kızın adı Handan'dı çünkü o sünepe herif vagona koşarken, Handan diye bağırmıştı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Kılıksız ve uyuşuk, sümsük (kimse)