İçinde sü olan 10 harfli 101 kelime var. İçerisinde SÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sü olan kelimeler listesine ya da Sonu sü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜREMLİLİK
- ...
- SÜRMELEMEK
-
-
[-i]
Sürme (I) yi sürüp kapamak
- "İlk iş olarak hemen koştum, oda kapısını sürmeledim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Göze sürme (II) çekmek
-
[-i]
Sürme (I) yi sürüp kapamak
- SÜRREALİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gerçeküstücü
-
[isim]
Gerçeküstücü
- SÜRÜMLÜLÜK
- ...
- SÜPÜRGELİK
-
-
Süpürge yapmaya elverişli olan çalı, bitki vb
-
Yapıların içinde, duvarların döşemeyle birleştiği yerde tabandan 10-15 cm yüksek, dışarıya çıkıntılı ağaç, mermer veya mozaik kuşak
-
Süpürge yapmaya elverişli olan çalı, bitki vb
- SÜREGELMEK
-
-
[nsz]
Başlangıcından beri aynı biçimde sürmek, devam etmek
-
[nsz]
Başlangıcından beri aynı biçimde sürmek, devam etmek
- SÜRTÜNMELİ
-
-
[zarf]
Sürtünerek
-
[zarf]
Sürtünerek
- SÜRÜKLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- "Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." (Aka Gündüz)
-
Akarsu alıp götürmek
- "Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu." (Atilla İlhan)
-
İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek
- "Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak
-
[-i]
Kötü bir duruma, sona doğru götürmek
- "Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek
- "... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
- GÖRGÜSÜZCE
-
-
[sıfat]
Görgüsüz bir biçimde olan
- "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Görgüsüz bir biçimde
-
[sıfat]
Görgüsüz bir biçimde olan
- SÜRDÜRTMEK
- ...
- SÜNGÜLEŞME
-
-
[isim]
Süngüleşmek işi
-
[isim]
Süngüleşmek işi
- SÜRÜŞTÜRME
-
-
[isim]
Sürüştürmek işi
-
[isim]
Sürüştürmek işi
- TEBESSÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Tebessüm eden, tebessümü olan
- "Ümitli bir eda ile gelirler ve iki sıraya dizilmiş neşeli yüzler, tebessümlü ağızlar arasından geçerlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tebessüm eden, tebessümü olan
- TÜTSÜLEMEK
-
-
[-i]
Türlü amaçlarla bir yeri tütsü dumanıyla doldurmak, tütsü yapmak
-
Et, balık vb. yiyecekleri odun veya saman dumanına tutmak
-
İçki içmek, sarhoş olmak
- "Mutlaka bu akşam düğün şerefine o da kafayı tütsülemiş olacak." (Peyami Safa)
-
[-i]
Türlü amaçlarla bir yeri tütsü dumanıyla doldurmak, tütsü yapmak
- PARDÖSÜSÜZ
- ...
- SÜRÜKLENİŞ
-
-
[isim]
Sürüklenme işi veya biçimi
-
[isim]
Sürüklenme işi veya biçimi
- PÜSÜRÜKLÜK
-
-
[isim]
Pısırıklık
- "Ben bir akşamüzeri köşeciğimde oturmuş bir ıslanmış tavuk püsürüklüğüyle elimde bir kitap okuyorum" (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Pısırıklık
- ÖZÜRSÜZLÜK
- ...
- SÜREĞENLİK
- ...
- SÜTRELEMEK
-
-
[-i]
Sütre ile kaplamak
-
[-i]
Sütre ile kaplamak