İçinde su olan 6 harfli 96 kelime var. İçerisinde SU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında su olan kelimeler listesine ya da Sonu su ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MASUME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Suçsuz, günahsız (kadın)
- "O masumeyi yataklarda inletmek senin şanına yakışır mı?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Temiz, saf (kadın)
-
[sıfat]
Suçsuz, günahsız (kadın)
- BUNSUZ
-
-
[zarf]
Bu olmaksızın
-
[zarf]
Bu olmaksızın
- SUDOKU
- ...
- BOYSUZ
-
-
[sıfat]
Benzerleri arasında boyu kısa olan
-
[sıfat]
Benzerleri arasında boyu kısa olan
- PORSUK
-
-
[isim]
Sansargillerden, su kıyılarında kazdıkları deliklerde yaşayan, ot ve etle beslenen, pis kokulu, memeli bir hayvan (Meles)
-
[isim]
Sansargillerden, su kıyılarında kazdıkları deliklerde yaşayan, ot ve etle beslenen, pis kokulu, memeli bir hayvan (Meles)
- SUSKUN
-
-
[sıfat]
Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti
- "Suat, karım. Suskun, çok az konuşan..." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Sessiz, sakin bir biçimde
-
[sıfat]
Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti
- TOPSUZ
-
-
[sıfat]
Topu olmayan
-
[sıfat]
Topu olmayan
- KUMSUZ
-
-
[sıfat]
Kumu olmayan
-
[sıfat]
Kumu olmayan
- SURİYE
- ...
- İNCESU
- ...
- MAHSUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Özgü
- "Her sanata mahsus aletler vardır. Bize de böyle bir şeyler lazım..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
- "Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz." (Namık Kemal)
-
Özel
- "Kayseri'nin sayın valisine mahsus selam ederim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[zarf]
Özellikle
- "Buraya, mahsus bunun için geldim."
-
[zarf]
Bilerek, isteyerek, kasten
- "... kapıyı mahsus açık bırakmıştı." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Şaka olarak, şakadan
- "Mahsus söylüyor, inanmayın."
-
[sıfat]
Özgü
- SUSAMA
-
-
[isim]
Susamak işi
-
[isim]
Susamak işi
- SOYSUZ
-
-
[sıfat]
Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse, bitki vb.), dejenere
-
Biyolojik ve toplumsal ölçüler yönünden göze batacak kadar kötüye giden (kimse), dejenere
- "Ağaç deyip geçme, onun da soylusu olur, soysuzu olur." (Tarık Buğra)
-
Kötü tanınmış, ahlaksız
-
[sıfat]
Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse, bitki vb.), dejenere
- TUZSUZ
-
-
[sıfat]
Tuzu olmayan veya tuzu az olan
-
Tatsız şakalar yapan (kimse)
-
[sıfat]
Tuzu olmayan veya tuzu az olan
- ODUNSU
-
-
[sıfat]
Odunu andıran, oduna benzeyen, odun gibi, odunumsu
-
Kaba, iri, heybetli
-
[sıfat]
Odunu andıran, oduna benzeyen, odun gibi, odunumsu
- SUALLİ
-
-
[sıfat]
Suali olan
-
[sıfat]
Suali olan
- HUSUSİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Özel
- "Yürümek arzusundan başka bir hususi niyetim yoktu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Özel olarak, özel bir biçimde
- "Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Özel
- OSURUK
-
-
[isim]
Yellenme
-
[isim]
Yellenme
- SUBAŞI
-
-
Rumeli'de çiftlik kâhyası
-
[isim]
Şehirlerin güvenlik işlerine bakan görevlilerin başı
-
Acemi ocaklarında küçük aşamalı subay
-
Osmanlılarda kapıkulu süvarileri arasından, savaş zamanı güvenlik işlerine bakmak, barış zamanı da vergi toplamak işleri için ayrılan kimse
-
Rumeli'de çiftlik kâhyası
- SUTYEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bakınız sütyen
-
[isim]
Bakınız sütyen