İçinde su olan 6 harfli 96 kelime var. İçerisinde SU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında su olan kelimeler listesine ya da Sonu su ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SULHEN
- ...
- SUMSUK
-
-
[isim]
Yumruk
-
Yumrukla vurma
-
[isim]
Yumruk
- OSURUK
-
-
[isim]
Yellenme
-
[isim]
Yellenme
- OSURMA
-
-
[isim]
Osurmak işi
-
[isim]
Osurmak işi
- ASURCA
- ...
- PUSULA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç
- "Tam kutup noktasında pusula deli olmuş gibi dönmeye başlar." (Ömer Seyfettin)
- "Aramızda bir profesör, bir de doçent vardı, hepimiz çoktan pusulayı şaşırmıştık." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan kadranlı araç
- MEVSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
-
[isim]
Sıfat tamlamasında tamlanan
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
- SONSUZ
-
-
[sıfat]
Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî
- "Seninle arkadaşlığımız sonsuz olacak." (Mahmut Yesari)
-
Ölçülemeyecek kadar çok veya büyük olan
- "Sonsuz gök."
-
Çok
- "İçimdeki ülkede bu ordu insanlarına karşı sonsuz bir sevgi ve minnet var." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Sonu ve sınırı olmayan şey
-
Sonu olmayan, her niceliği aşabilen değişken (nicelik)
-
[sıfat]
Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî
- TUŞSUZ
- ...
- USULCA
-
-
[zarf]
Yavaşça
- "Hadi çekici al da perdeleri sök. Usulca çıkar ki duvarlar bozulmasın." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sessiz bir biçimde
- "Ayfer, Nuran'ın düşürdüğü mendili usulca yerden aldı." (Mahmut Yesari)
-
[zarf]
Yavaşça
- PORSUK
-
-
[isim]
Sansargillerden, su kıyılarında kazdıkları deliklerde yaşayan, ot ve etle beslenen, pis kokulu, memeli bir hayvan (Meles)
-
[isim]
Sansargillerden, su kıyılarında kazdıkları deliklerde yaşayan, ot ve etle beslenen, pis kokulu, memeli bir hayvan (Meles)
- HUYSUZ
-
-
[sıfat]
Huyu iyi olmayan, geçimsiz, şirret
- "Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti." (Yaşar Nabi Nayır)
-
[sıfat]
Huyu iyi olmayan, geçimsiz, şirret
- MENSUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bir yerle veya bir kimseyle bağlantısı olan, ilişkili, -den olan, -e bağlı (kimse)
- "Bu cemiyetin mevcudiyeti ve faaliyeti ordu mensuplarının asabiyetini tahrik ediyordu." (Atatürk)
- "Bizde devlet ve devlete mensup olanlar imtiyazlıdır." (Burhan Felek)
-
Bir yerle veya bir kimseyle bağlantısı olan, ilişkili, -den olan, -e bağlı (kimse)
- MASUME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Suçsuz, günahsız (kadın)
- "O masumeyi yataklarda inletmek senin şanına yakışır mı?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Temiz, saf (kadın)
-
[sıfat]
Suçsuz, günahsız (kadın)
- PULSUZ
-
-
[sıfat]
Pulu olmayan
-
[sıfat]
Pulu olmayan
- ŞUNSUZ
- ...
- SUSAMA
-
-
[isim]
Susamak işi
-
[isim]
Susamak işi
- MEFSUH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Feshedilmiş, kaldırılmış, dağıtılmış, bozulmuş
-
[sıfat]
Feshedilmiş, kaldırılmış, dağıtılmış, bozulmuş
- BUNSUZ
-
-
[zarf]
Bu olmaksızın
-
[zarf]
Bu olmaksızın
- NANSUK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir cins ince, sık dokunmuş patiska
- "Annesine gelince şu anda nansuk üzerine pembe pamukaki ile fisto yapmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir cins ince, sık dokunmuş patiska