İçinde su olan 5 harfli 77 kelime var. İçerisinde SU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında su olan kelimeler listesine ya da Sonu su ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SU, US

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SUNGU

  1. [isim] Bir büyüğe sunulan armağan
  2. Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış

SUMAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Antep fıstığıgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, kabuğu hekimlikte, yaprakları dericilikte kullanılan bir ağaç (Rhus coriaria)
  2. Bu ağacın, ekşilik vermek için dövülerek yemeklere katılan mercimeğe benzeyen meyvesi

KUSUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eksiklik, noksan, nakısa
    • "Biz bu meslek kusurundan oldum olası kendimizi kurtaramamışız ve hâlâ kurtaramamaktayız." (Burhan Felek)
    • "Hepsi de yeni gelende bir kusur arıyorlar." (Refik Halit Karay)
    • "Saygıda kusur etmemek için âdeta birbirleriyle yarış ediyorlardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "Kusura bakma, hatırını soramadım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Özür
    • "Nesine itiraz ederseniz ediniz, boyun bağına, pantolonun ütüsüne kusur bulamazsınız." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama
  4. Elverişsiz durum

ASUDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Rahat, sakin
    • "Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde." (Yahya Kemal Beyatlı)

UNSUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öge
    • "Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir." (Atatürk)

SULUK

  1. [isim] Öğrencilerin okula su götürdükleri kap
  2. Kuş kafeslerinde su konan kap
  3. Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen
  4. Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz
    • "Ahırlarda her iki hayvandan birine suluk yapılması gerektiği de vurgulanmış." (Tarık Dursun K)
  5. Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suları koymalarına yarayan su kabı
  6. Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı
  7. Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane

USULİ
...
SUCUK

  1. [isim] Şişirilip kurutulmuş bağırsak içine baharlı et kıyması doldurularak yapılan bir tür yiyecek
  2. Ceviz, badem içi vb. şeyler, bir ipliğe dizildikten sonra nişasta ile koyulaştırılmış kaynar üzüm şırasına batırılarak yapılan tatlı yiyecek

YOSUN

  1. [isim] Tallı bitkilerin, çoğu sularda, ağaç veya taşların üzerinde yetişen, ilkel yapıdaki örneklerine verilen genel ad

SURUÇ
...
GÜRSU
...
MASUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Korunan, korunmuş
    • "Poyrazdan masun bir kulübe göreceksin." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Saklanmış

SUFLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sahnedeki oyunculara, izleyicilere duyurmadan unutulmuş bir sözü veya cümleyi hatırlatma
  2. Un, şeker, yumurta vb. maddelerin muhallebi kıvamına gelinceye kadar çırpılıp pişirilmesiyle yapılan bir tür tatlı

HUSUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ay tutulması

TOSUN

  1. [isim] Danalıktan yeni çıkmış genç boğa
  2. Sağlıklı, tıknaz delikanlı
    • "Yanında oturan nefer, tosun bir oğlan; ona dik dik bakıyor, kızıyor gibi görünüyor." (Memduh Şevket Esendal)

SUNAK

  1. [isim] Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa

CESUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yürekli
  2. Yürekli bir biçimde
    • "Erkeklere karşı ilk tanışmada cesur ve ümit verici davranırdı." (Refik Halit Karay)

FÜSUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyü
    • "Bazen titrek sular üstüne garip bir füsunla dökülmüş ışıktan bir servinin serildiği görülürdü." (Abdülhak Şinasi Hisar)

SUSKU

  1. [isim] Az konuşma, susma, sükût
    • "Büyük, anlamlı insanı dehşet içinde bırakan bir susku onunkisi." (Selim İleri)

SUSUZ

  1. [sıfat] Suyu olmayan, suyu bulunmayan
    • "Bir kadeh rakıyı susuz ve bir hamlede içti." (Peyami Safa)
  2. Suyu çok az olan
    • "Susuz portakal."
  3. Yağmursuz, kurak geçen
    • "Susuz bir yaz."
  4. Susamış olan
    • "Koca bir tarihin tutuştuğu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
  5. [zarf] Su olmadan
    • "Susuz bırakmak."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü