İçinde sta olan 8 harfli 46 kelime var. İçerisinde STA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sta olan kelimeler listesine ya da Sonu sta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AST, TAS
2 Harfli Kelimeler
AS, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUSTARİP
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [sıfat]
                    
                        Istırap ve acı çeken
                    
                    
- "Büyük bir millet, gururunda, haklarında, tarihinde mağdur ve mustaripti." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
 - "Adada bulundukları haberi beni ne kadar heyecana düşürdüyse gitmeleri ihtimali de o derece mustarip etti." (Aka Gündüz)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Istırap ve acı çeken
                    
                    
 - DESTANLI
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Destanı olan, içinde destan bulunan
                    
                    
- "Destanlı hikâye."
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Destanı olan, içinde destan bulunan
                    
                    
 - METASTAZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Yayılma
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Yayılma
                    
                    
 - MÜSTAKİL
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
                    
                    
- "Müstakil ev."
 
 - 
                    
                        Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
                    
                    
- "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
                    
                    
 - GÜLİSTAN
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Gül bahçesi
                    
                    
 - 
                    
                        Huzurlu, rahat ve zenginlik dolu yer
                    
                    
- "Hayat her zaman gülistan değil, amcacığım." (Mahmut Yesari)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Gül bahçesi
                    
                    
 - NOSTALJİ
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Gündedün
                    
                    
- "Geçmişi özlemle, nostalji ile ananı ise nedense daha bir doğal karşılarlar." (Haldun Taner)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Gündedün
                    
                    
 - DESTANSI
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Destan niteliğinde olan, destana benzer, destani, epik
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Destan niteliğinde olan, destana benzer, destani, epik
                    
                    
 - MÜSTACEL
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [sıfat]
                    
                        Acele
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Acele
                    
                    
 - MÜSTAĞNİ
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [sıfat]
                    
                        Elinde olanla yetinen, doygun
                    
                    
 - 
                    
                        Nazlı davranan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Elinde olanla yetinen, doygun
                    
                    
 - İSTAVRİT
 - 
    
Kelime Kökeni : Rumca
- 
                        [isim]
                    
                        Uskumrugillerden, pulsuz ve az kılçıklı bir balık (Trachurus trachurus)
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Uskumrugillerden, pulsuz ve az kılçıklı bir balık (Trachurus trachurus)
                    
                    
 - MUSTATİL
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Dikdörtgen
                    
                    
- "O siyah ağaç gövdesi, o mustatilin içine ne kadar güzel oturmuş." (Orhan Veli Kanık)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Dikdörtgen
                    
                    
 - SEKSTANT
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Güneşin, yıldızların açısal yüksekliğini ölçmeye yarayan bir alet
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Güneşin, yıldızların açısal yüksekliğini ölçmeye yarayan bir alet
                    
                    
 - ÜSTATLIK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Üstat olma durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Üstat olma durumu
                    
                    
 - MAKASTAR
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Kumaş biçen, prova yapan, parçaları patrona göre ayarlayan, iş dağıtımını yapan usta
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kumaş biçen, prova yapan, parçaları patrona göre ayarlayan, iş dağıtımını yapan usta
                    
                    
 - KASTARCI
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kastar işini yapan kimse
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kastar işini yapan kimse
                    
                    
 - USTABAŞI
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Bir iş yerinde çalışan ustaların başı olan ve onları denetleyen kimse
                    
                    
- "Ustabaşı Salih Ağa, iri yumruğunu göğsüne vurarak..." (Yusuf Ziya Ortaç)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir iş yerinde çalışan ustaların başı olan ve onları denetleyen kimse
                    
                    
 - İSTANBUL
 - ...
 - TASTAMAM
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çok uygun, tıpatıp
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Çok uygun, tıpatıp
                    
                    
 - KASTARLI
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kastarlanmış olan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Kastarlanmış olan
                    
                    
 - ASTARLIK
 - 
    
- 
                    
                        Astar olmaya elverişli (kumaş vb.)
                    
                    
 
 - 
                    
                        Astar olmaya elverişli (kumaş vb.)