İçinde sta olan 6 harfli 27 kelime var. İçerisinde STA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sta olan kelimeler listesine ya da Sonu sta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AST, TAS
2 Harfli Kelimeler
AS, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PASTAL
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Tütün yaprağı dizisi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Tütün yaprağı dizisi
                    
                    
 - STATİK
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Duruk
                    
                    
 - 
                    
                        Gelişme, ilerleme göstermeyen
                    
                    
- "Bütün ömrü bu çeşit statik susanlara karşı mücadeleyle geçmiş Atatürk gibi bir büyük inkılapçı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Duruk
                    
                    
 - FİSTAN
 - 
    
Kelime Kökeni : Rumca
- 
                        [isim]
                    
                        Tek parça kadın giysisi
                    
                    
- "Büyük balerinler gibi tülden, kısa bir fistanı var." (Hüseyin Cahit Yalçın)
 
 - 
                    
                        İskoç, Arnavut ve Yunan erkeklerinin giydikleri kısa, pilili eteklik
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Tek parça kadın giysisi
                    
                    
 - POSTAL
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Genellikle askerlerin giydiği konçlu ve kaba potin
                    
                    
- "Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu." (Halide Edip Adıvar)
 
 - 
                    
                        Düşkün kadın
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Genellikle askerlerin giydiği konçlu ve kaba potin
                    
                    
 - KÜSTAH
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                    
                        Saygısız, kaba, terbiyesiz (kimse)
                    
                    
- "Babasının koltuğuna küstah bir tarzda oturmuş, bacaklarını, yatar gibi uzatmış ve laubali şeyler söylüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 
 - 
                    
                        Saygısız, kaba, terbiyesiz (kimse)
                    
                    
 - RUSTAİ
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Köylü
                    
                    
- "Fakat artık korunun rustai perisinden eser görmüyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Köylü
                    
                    
 - BOSTAN
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Sebze bahçesi
                    
                    
- "Babası küçük bostanda yere eğilmiş, salatalıkları koparıyor." (Peyami Safa)
 
 - 
                    
                        Kavun, karpuz tarlası
                    
                    
 - 
                    
                        Kavun ve karpuza verilen ortak ad
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sebze bahçesi
                    
                    
 - ALESTA
 - 
    
Kelime Kökeni : İtalyanca
- 
                        [sıfat]
                    
                        Harekete hazır, tetikte
                    
                    
- "Meğerse sokak kapısının önünde her şey hazır, her şey alesta imiş." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
 - "Artık koridorda ufak bir gürültü olsa Leman Hoca'nın ikazı ile evvelden işaretlediğimiz La pipe Turque sayfasını açıp alesta bekliyorduk." (Haldun Taner)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Harekete hazır, tetikte
                    
                    
 - ESASTA
 - ...
 - ÖSTAKİ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Östaki borusu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Östaki borusu
                    
                    
 - REOSTA
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Elektrik akımının şiddetini azaltıp çoğaltmaya yarayan araç, dimmer
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Elektrik akımının şiddetini azaltıp çoğaltmaya yarayan araç, dimmer
                    
                    
 - STADYA
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Bir noktanın takeometreye olan uzaklığını ölçmek için, bu nokta üzerine düşey doğrultuda konan santimetrelere bölünmüş mira
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir noktanın takeometreye olan uzaklığını ölçmek için, bu nokta üzerine düşey doğrultuda konan santimetrelere bölünmüş mira
                    
                    
 - STABİL
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [sıfat]
                    
                        Dayanıklı, sağlam
                    
                    
 - 
                    
                        Dengeli
                    
                    
 - 
                    
                        Düz
                    
                    
 - 
                    
                        Kararlı, değişmez
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Dayanıklı, sağlam
                    
                    
 - ASTANA
 - ...
 - USTACA
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Ustaya yakışan
                    
                    
- "Her zamanki gibi ustaca makyaj sayesinde yüzümü iyice benzetmişti." (Refik Erduran)
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        El uzluğu ile, ustalıkla
                    
                    
- "Eve girişinden beri eksilmeyen gülüşü genişliyor; ellerini hızlı hızlı ovuşturuyor; ustaca çocuklaşıyor." (Tarık Buğra)
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        Becerikli olarak, kurnazlıkla
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Ustaya yakışan
                    
                    
 - KISTAS
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Ölçüt
                    
                    
- "Dedektif romanlarında suçluyu ararken kullanılan bir kıstası burada da kullanabiliriz." (Haldun Taner)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Ölçüt
                    
                    
 - KOSTAK
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Zarif, kibar, çalımlı, güzel giyinmiş, yakışıklı
                    
                    
- "Boşa kostaklanma kostak değilsin karam." (Halk türküsü)
 
 - 
                    
                        Yiğit, kabadayı, yürekli
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Zarif, kibar, çalımlı, güzel giyinmiş, yakışıklı
                    
                    
 - KASTAR
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi
                    
                    
 - ARASTA
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm
                    
                    
- "Belediye çavuşu çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır." (Tarık Buğra)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm
                    
                    
 - SİESTA
 - ...