İçinde silme olan 9 kelime var. İçerisinde SİLME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında silme olan kelimeler listesine ya da Sonu silme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SİLMECİLİK
EKSİLMEK, KESİLMEK
EKSİLME, KESİLME, SİLMECE, SİLMECİ
SİLMEK
SİLME
E L M S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
LEMİS, MİSEL, SELİM, SİLME
4 Harfli Kelimeler
ELİM, ESİM, İLME, LİME, LİSE
3 Harfli Kelimeler
İLE, İSE, LİM, MİL, MİS, SEL, SEM, SİM
2 Harfli Kelimeler
EL, EM, ES, İL, İM, İS, LE, ME, Mİ, SE, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SİLMECİLİK
- ...
- KESİLMEK
-
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
-
Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak
- "Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara." (Necati Cumalı)
-
Gibi olmak, benzemek, dönmek
- "Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek
-
Dinmek
- "Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı." (Necati Cumalı)
-
Sona ermek
- "Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Akmamak
- "Su kesilmek."
-
Akım gelmez olmak
- "Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kendinden önceki kelimeyi "olmak" anlamıyla pekiştiren bir fiil
- "Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Son veya aralık verilmek
- "Dersler kesildi."
-
Kendini herhangi bir şey gibi göstermek
- "Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim." (Aka Gündüz)
-
Tutulmak, kapatılmak
-
Makaslanmak
-
Durmak
- "Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi." (Peyami Safa)
-
[-den]
Yoksun kalmak
- "Çocuk yiyip içmeden kesildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sünnet olmak
- "Galip Baba, çeker gider, diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü." (Muammer İzgü)
-
Çok beğenmek, çok hoşlanmak
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
- EKSİLMEK
-
-
[nsz]
Azalmak, az duruma gelmek
- "Doktorun eksilmeyen güleçliğini, cana yakınlığını maske sanıyor." (Tarık Buğra)
-
Bulunmamak, var olmamak, rastlanmamak
- "Bu dağdan kar eksilmez."
-
[nsz]
Azalmak, az duruma gelmek
- KESİLME
-
-
[isim]
Kesilmek işi
-
[isim]
Kesilmek işi
- SİLMECE
-
-
[zarf]
Ağzına kadar dolacak biçimde
-
[zarf]
Ağzına kadar dolacak biçimde
- SİLMECİ
-
-
[isim]
Silme işini yapan usta
-
[isim]
Silme işini yapan usta
- EKSİLME
-
-
[isim]
Eksilmek işi, tenakus
-
[isim]
Eksilmek işi, tenakus
- SİLMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek
- "Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi." (Ömer Seyfettin)
- "Beni aldattı diye onu kalbimden silip attım, ondan nefret ediyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak
- "Türküler çağırarak tahta siliyorlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Büyükdere'den yanına bir sepet kiraz aldığı vakit, sandalda bütün kirazı silip süpürür." (Salâh Birsel)
-
Bir yazı, çizgi vb.ni kazıyarak veya sürterek yok etmek
- "Daktilo yanlışlarını iğneyle kazıyarak sildi."
- "Bu, nereden ve kimden geldiği belli olmayan darbe son ümitlerini de silip süpürmüştü." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Tahta malzemeyi makineyle düzgün ve pürüzsüz hâle getirmek
-
[-i]
Üzerini çizerek atmak, yok etmek
- "Defterden adını silmişler."
-
İlişkisini koparmak, yok saymak
-
[-i]
Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak
- "Takımı sahadan silmek."
-
Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek
- "Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek
- SİLME
-
-
[isim]
Silmek işi
-
[zarf]
Ağzına kadar dolu, sıvama, lebalep
- "O çağlarda saraylar, konaklar, yalılar silme cariyedir." (Salâh Birsel)
-
Baştan aşağı, tam olarak, tamamen
-
Duvar, tavan vb. yerlerde yapılan kabartma kenar
-
[isim]
Silmek işi