İçinde sil olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde SİL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sil olan kelimeler listesine ya da Sonu sil ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
L S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İL, İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SİLAHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse
-
[isim]
Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse
- TAHSİLLİ
- ...
- NESİLDAŞ
- ...
- SİLAHŞOR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyi silah kullanan kimse, savaşçı
-
[isim]
İyi silah kullanan kimse, savaşçı
- TEMSİLCİ
-
-
[isim]
Hak ve görev bakımından birinin veya bir topluluğun adına davranan kimse, mümessil
-
Benzerlerine örnek olan kimse veya şey
- "Toplumumuzda çizgileri belirlenmiş bir tipin temsilcisiydi." (Necati Cumalı)
-
Aracı olarak başkasına mal satmakla görevlendirilen ve çoğunlukla yasal çalışma yeri ve elinde malı olmayan kimse
-
[isim]
Hak ve görev bakımından birinin veya bir topluluğun adına davranan kimse, mümessil
- MÜMESSİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temsilci
- "Her sandala böyle bütün devrin mümessili bir hanımefendi oturtulmuş gibi..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Temsilci
- SİLKİNME
-
-
[isim]
Silkinmek işi
-
[isim]
Silkinmek işi
- SİLİKSİZ
- ...
- EKSİLMEK
-
-
[nsz]
Azalmak, az duruma gelmek
- "Doktorun eksilmeyen güleçliğini, cana yakınlığını maske sanıyor." (Tarık Buğra)
-
Bulunmamak, var olmamak, rastlanmamak
- "Bu dağdan kar eksilmez."
-
[nsz]
Azalmak, az duruma gelmek
- ASİLZADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Soylu
- "Hiç kibar sınıfından, asilzade bir gencin oyuncu olduğunu gördünüz mü?" (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Soylu
- SİLAHSIZ
-
-
[sıfat]
Silahı olmayan
-
[sıfat]
Silahı olmayan
- SİLİSYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom sayısı 14, atom ağırlığı 28,09, yoğunluğu 2,34 olan, 1420 °C'de eriyen, endüstride geniş ölçüde kullanılan ve doğada oksijenden sonra en bol bulunan element (simgesi Si)
-
[isim]
Atom sayısı 14, atom ağırlığı 28,09, yoğunluğu 2,34 olan, 1420 °C'de eriyen, endüstride geniş ölçüde kullanılan ve doğada oksijenden sonra en bol bulunan element (simgesi Si)
- SİLİNMEK
-
-
[nsz]
Silme işine konu olmak
- "Bu sonuncular, ardından gelen büyük dalgaların gürültüsünde silinip gitti." (Murathan Mungan)
-
Kendi kendini silmek
-
Birden yok olmak, gözden kaybolmak
- "Nina'nın dudaklarındaki ferah, tatlı tebessüm silinmiştir." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Silme işine konu olmak
- SİLİNDİR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane
-
Metalleri inceltme, kumaşları parlatma, kâğıt üzerine baskı yapma vb. işler için sanayide kullanılan merdane
-
Motorlu taşıtların motorunda pistona güçlü bir itiş sağlamak için gaz karışımının yandığı veya patladığı yer
-
Yol yapımında toprağı sıkıştırarak düzleştirmek için kullanılan genellikle motorlu araç
-
[isim]
Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane
- ŞAHSİLİK
- ...
- SİLİKLİK
-
-
[isim]
Silik olma durumu
-
[isim]
Silik olma durumu
- KSİLOFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Değişik sayıda akortlu tahta veya metal çubukların gam sırasıyla dizilmesinden oluşan, iki değnekle vurularak çalınan bir çalgı
-
[isim]
Değişik sayıda akortlu tahta veya metal çubukların gam sırasıyla dizilmesinden oluşan, iki değnekle vurularak çalınan bir çalgı
- EKSİLTME
-
-
[isim]
Eksiltmek işi
-
Bir işin kimin tarafından daha ucuz yapılacağının anlaşılması için istekliler arasında açılan fiyat kırma işi, ihale
- "O gün eksiltmeye kendi yerine onu yollamıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Eksiltmek işi
- TAFSİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrıntı
- "Evvelki tafsilat ve odada geçen sözler onlara yaramazdı ki söyleyeyim." (Aka Gündüz)
- "Size bugün uzun uzadıya tafsilatını verecek değilim." (Refik Halit Karay)
- "Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım." (Burhan Felek)
-
[isim]
Ayrıntı
- GENİZSİL
-
-
[sıfat]
Geniz özelliği taşıyan, nazal
-
[sıfat]
Geniz özelliği taşıyan, nazal