İçinde se olan 6 harfli 169 kelime var. İçerisinde SE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında se olan kelimeler listesine ya da Sonu se ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ES, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KSENON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 54, atom ağırlığı 131,30 olan, havada on milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz asal gaz (simgesi Xe)

ENSEST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Aile içi yasak ilişki

JERSEY

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sarı ve kahverengiden esmere kadar değişen renkte, et tutmayan, kemikleri belirgin bir kültür ırkı sığırı

KÖSELE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ayakkabı tabanı, bavul, çanta yapımında kullanılan, büyükbaş hayvanların işlenmiş derisi
    • "Kösele gibi et."
  2. [sıfat] Bu deriden yapılmış olan
    • "Kösele ayakkabı."

SELÇUK
...
ASEPSİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Özellikle tıpta kullanılan araç gereçleri ilaç kullanmadan yalnız ısı yardımı ile mikropta arındırma işi

SENEYE

  1. [zarf] Gelecek sene

DİRSEK

  1. [isim] Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı
    • "Bugünlerde size dirsek çevirmişler, sebebini biliyor musunuz?" (Emine Işınsu)
    • "Dirsek çürütüp emek verdiği kitapları, can vermeden can bulunamayacağını ona hiç söylememişti." (Samiha Ayverdi)
  2. Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm
    • "Dirseği yırtık neftî bir örme ceket giymiş." (Peyami Safa)
  3. Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası
    • "Bu iki boruyu bir dirsekle birbirine bağlamalı."
  4. Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas
    • "Elini oturduğu koltuğun dirsek yerine vurunca ben kalktım." (Burhan Felek)

SEFİNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gemi
    • "Kaptan Abdullah Bey yirmi beş sene harp sefinelerinde süvarilik yapmıştı." (Peyami Safa)

SERVİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti
    • "Özel olarak iki aşçıyla iki de ayrıca servis yapacak garson çağrıldı." (Çetin Altan)
  2. Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü
  3. Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir parçasını oluşturan iş, hizmet; bu işin yapıldığı yer
  4. Burada görevli kimselerin tümü
  5. Herhangi bir kuruluşun ulaşım işlerinde kullanılan taşıma aracı
  6. Otomobil, beyaz eşya vb. ürünlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı yer
  7. Voleybol, masa tenisi, tenis vb. oyunlarda oyuna başlama vuruşu

SESÇİL

  1. [sıfat] Sesleri bütün özellikleri ve ayrıntılarıyla gösteren, fonetik

DESİSE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aldatma, oyun, düzen, hile, entrika

SÖZSEL

  1. [sıfat] Söze ilişkin, sözle ilgili
    • "Eski musikimizin sözsel özelliğinde saptadığımız iç anlam yelpazelerine gönül vererek Boğaziçi'ni duyguya getirir." (Selim İleri)

KEVSER
...
DÜŞSEL

  1. [sıfat] Düş ile ilgili, hayalî
    • "Gökteki düşsel melekler gerçek olsalar bile onlar hiç yeni bir şey doğuramazdı." (Halikarnas Balıkçısı)

SEPİCİ

  1. [isim] Sepi işini yapan kimse, tabak (II), debbağ

SEVİNÇ

  1. [isim] İstenen veya hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan coşku
    • "Yaşama sevinci her şeyin yerini tutar." (Refik Halit Karay)
    • "Şu mendilini burnuna tutmuş, sevinç yaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı." (Haldun Taner)

SEKTÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bölüm, kol, dal, kesim
    • "Özel sektör."
  2. Aynı işi yapan topluluk
  3. Manyetik tamburun, manyetik diskin veya bir disk paketinin üzerindeki, veri ortamının önceden belirlenmiş açılı yer değiştirmesi sırasında manyetik kafaların erişebildiği, bir iz veya bant parçası

SERİLİ

  1. [sıfat] Serilmiş, yayılmış
    • "Başını, masanın üzerine serili bir plana eğdi." (Refik Halit Karay)

KONSER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sanatçıların müzik eserlerini bir topluluk önünde çalması veya söylemesi
  2. Sürekli gürültü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü