İçinde se olan 5 harfli 152 kelime var. İçerisinde SE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında se olan kelimeler listesine ya da Sonu se ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İSEVİ
- ...
- SEÇİM
-
-
[isim]
Seçme işi
-
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca kanun koymak ve yönetmek için bir veya daha çok aday arasından belli birini veya birkaçını seçme, intihap
- "Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Seçme işi
- SENCE
-
-
[zarf]
Sana göre, senin düşüncence
-
[zarf]
Sana göre, senin düşüncence
- SELEN
-
-
[isim]
Ses, haber, bilgi
-
[isim]
Ses, haber, bilgi
- SESÇİ
-
-
[isim]
Radyoda, televizyonda ses kaydı yapan ve yayın sırasında ses düzenini ayarlayan teknik görevli, tonmayster
-
[isim]
Radyoda, televizyonda ses kaydı yapan ve yayın sırasında ses düzenini ayarlayan teknik görevli, tonmayster
- PUSET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elle sürülen, hafif, küçük çocuk arabası
-
[isim]
Elle sürülen, hafif, küçük çocuk arabası
- SERME
-
-
[isim]
Sermek işi
-
Sac ekmeği
-
[isim]
Sermek işi
- SENİT
-
-
[isim]
Hamur tahtası
-
[isim]
Hamur tahtası
- SERÇE
-
-
[isim]
Serçegillerden, insanlara yakın yerlerde yaşayan, kışın göçmeyen, koyu boz renkli, ötücü küçük bir kuş (Passer domesticus)
-
[isim]
Serçegillerden, insanlara yakın yerlerde yaşayan, kışın göçmeyen, koyu boz renkli, ötücü küçük bir kuş (Passer domesticus)
- GLASE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yumuşak deri
-
[sıfat]
Üzerine saydam bir cila tabakası çekilmiş olan (eşya)
-
[isim]
Yumuşak deri
- SEÇME
-
-
[isim]
Seçmek işi
-
[sıfat]
Seçkin, seçilmiş
- "Üsküp'ün kızları, hepsi de seçme." (Halk türküsü)
-
[isim]
Seçmek işi
- ETSEL
-
-
[sıfat]
Ete ait
-
Cinselliğe ait
- "Zavallı geçkin kız, yerleşik ahlâk kurallarının dışında etsel duyarlığa yaklaşırsa, başına bunların geleceğini düşünüyordu." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Ete ait
- PENSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli biçim ve büyüklükte maşa veya kıskaç
-
Birçok meslek dalında çeşitli nesneleri sıkmak, germek, kıvırmak, tutmak vb. işler için kullanılan değişik biçimlerde el aleti, pens
-
[isim]
Çeşitli biçim ve büyüklükte maşa veya kıskaç
- CESET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölü beden, naaş
- "Gece sabaha karşı, balıkçılar denizde bir ceset bulmuşlardı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Ölü beden, naaş
- SEKİZ
-
-
[isim]
Yediden sonra gelen sayının adı
-
Bu sayıyı gösteren 8, VIII rakamlarının adı
-
[sıfat]
Yediden bir artık
-
[isim]
Yediden sonra gelen sayının adı
- ÜSERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Esirler, köleler
- "Bulgarlara esir düşüp fedakâr emirberi Hasan Çavuşun marifetiyle üsera karargâhından firar edişi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Esirler, köleler
- SEFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculuk
- "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Nice seneler geçti dönen yok seferinden." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Ne hoş, ey güzel Tanrı'm, ne hoş / Maviliklerde sefer etmek" (Orhan Veli Kanık)
-
Kez, yol, defa
- "Bu sefer ben söylüyorum, tekrar ediyorum." (Refik Halit Karay)
-
Genellikle ülke dışına yapılan askerî harekât, savaşa gitme, savaş
-
[isim]
Yolculuk
- SERİN
-
-
[sıfat]
Az soğuk, ılık ile soğuk arası
- "Dedelerimiz sıcakta serin tutan birtakım kürkler bulunduğunu bilirlerdi." (Refik Halit Karay)
-
Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren
- "... kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Az soğuk, ılık ile soğuk arası
- SETİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi örtme, gizleme
-
[isim]
Bir şeyi örtme, gizleme
- SEFİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sefalet çeken, yoksul
- "Bu, korkunç bir çocukluğun, sefil, bahtsız bir çocukluğun devamıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Alçak
-
[sıfat]
Sefalet çeken, yoksul