İçinde se olan 5 harfli 152 kelime var. İçerisinde SE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında se olan kelimeler listesine ya da Sonu se ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GLASE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yumuşak deri
-
[sıfat]
Üzerine saydam bir cila tabakası çekilmiş olan (eşya)
-
[isim]
Yumuşak deri
- SEVİŞ
-
-
[isim]
Sevme işi veya biçimi
-
[isim]
Sevme işi veya biçimi
- SENİT
-
-
[isim]
Hamur tahtası
-
[isim]
Hamur tahtası
- SETİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi örtme, gizleme
-
[isim]
Bir şeyi örtme, gizleme
- SEVİM
-
-
[isim]
Sevme işi, sevgi
-
Bir kimsede, bir şeyde bulunan ve o kimse veya şeyi başkalarına sevdiren özellik
-
[isim]
Sevme işi, sevgi
- SEDYE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Hasta veya yaralı taşımaya yarayan katlanabilir hasta yatağı, teskere
- "Biraz sonra sedye yukarı çıkarılıp koridora konuldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hasta veya yaralı taşımaya yarayan katlanabilir hasta yatağı, teskere
- SELVA
-
Kelime Kökeni : Portekizce
-
[isim]
Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi Ekvator bölgesindeki büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlar
-
[isim]
Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi Ekvator bölgesindeki büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlar
- ÜLSER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sindirim organlarında ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara, karha
- "Midesindeki ülsere salık verilmiş birkaç kocakarı ilacı her zaman iyi gelmez." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sindirim organlarında ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara, karha
- SEVME
-
-
[isim]
Sevmek işi
-
[isim]
Sevmek işi
- SEFİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
- "İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
- SERİN
-
-
[sıfat]
Az soğuk, ılık ile soğuk arası
- "Dedelerimiz sıcakta serin tutan birtakım kürkler bulunduğunu bilirlerdi." (Refik Halit Karay)
-
Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren
- "... kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Az soğuk, ılık ile soğuk arası
- SELEK
-
-
[sıfat]
Cömert
-
[sıfat]
Cömert
- SEZİŞ
-
-
[isim]
Sezme işi veya biçimi
- "Huzura ulaşınca olağanüstü bir seziş ve özdeşleşme yetkisine varmış oluyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sezme işi veya biçimi
- SERİK
- ...
- ŞEMSE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazma kitapların cildine, baş sayfalarının üst bölümüne veya kumaşlara, kapı, pencere vb. yerlere işlenen veya çizilen güneş biçiminde süs
-
[isim]
Yazma kitapların cildine, baş sayfalarının üst bölümüne veya kumaşlara, kapı, pencere vb. yerlere işlenen veya çizilen güneş biçiminde süs
- ASENA
- ...
- CELSE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oturum
- "Celse gürültüler arasında tatil edildi." (Haldun Taner)
- "Evvela Nihat bir nutukla celseyi açtı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Oturum
- İÇSEL
-
-
[sıfat]
İçle ilgili, içe ilişkin, dâhilî
- "Sızlatıcı bir içsel acıyı da dile getirir şair." (Selim İleri)
-
[sıfat]
İçle ilgili, içe ilişkin, dâhilî
- EKSER
-
-
[isim]
Büyük çivi, enser
-
[isim]
Büyük çivi, enser
- MOUSE
- ...