İçinde satmak olan 9 kelime var. İçerisinde SATMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında satmak olan kelimeler listesine ya da Sonu satmak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DURAKSATMAK, DUYUMSATMAK, KANIKSATMAK
ANIMSATMAK
KAPSATMAK, TAVSATMAK
AKSATMAK, SUSATMAK
SATMAK
A A K M S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
6 Harfli Kelimeler
MAKSAT, MASKAT, SATMAK
5 Harfli Kelimeler
AKSAM, ASKAT, ASMAK, ATMAK, KASMA, KATMA, MAKAS, MAKAT, MAKTA, MASAT, SAKAT, SATMA, TAKAS, TAKMA, TAKSA, TASMA
4 Harfli Kelimeler
AKMA, AKSA, ASMA, ATAK, ATMA, KAMA, KASA, KAST, MASA, MASK, SAAT, SAKA, TAAM, TAKA, TASA
3 Harfli Kelimeler
AKA, AKS, AMA, ASA, ASK, AST, ATA, KAM, KAS, KAT, MAS, MAT, SAK, SAM, TAK, TAM, TAS
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, AS, AT, MA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DUYUMSATMAK
-
-
[-i]
Duyumsamasına sebep olmak
- "Bu güz akşamı geçip giden tren öyle çok şeyler duyumsatıyor, öyle çok şeyler hatırlatıyor ki..." (Selim İleri)
-
[-i]
Duyumsamasına sebep olmak
- DURAKSATMAK
- ...
- KANIKSATMAK
- ...
- ANIMSATMAK
-
-
[-i]
Birisinin unuttuğu bir şeyi aklına getirmek, hatırlatmak
-
Birinin bir şeyi unutmamasını sağlamak, uyarmak, hatırlatmak
-
[-i]
Birisinin unuttuğu bir şeyi aklına getirmek, hatırlatmak
- TAVSATMAK
-
-
[-i]
Tavsamasına sebep olmak, yavaşlatmak, gevşetmek
-
[-i]
Tavsamasına sebep olmak, yavaşlatmak, gevşetmek
- KAPSATMAK
- ...
- SUSATMAK
-
-
[-i]
Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
-
Zorluk, güçlük çıkarmak
-
[-i]
Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
- AKSATMAK
-
-
[-i]
Aksamasına yol açmak, bir işi gereği gibi yürütmemek
- "Havanın bozulması ekim işini aksattı."
-
[-i]
Aksamasına yol açmak, bir işi gereği gibi yürütmemek
- SATMAK
-
-
[-i]
Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek
- "Geniş arazisini parselleyip sattı." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak
- "Onun yerinde kim olsa bu kadar azamet satardı." (Peyami Safa)
-
Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek
- "Herhâlde beni de satmasını bilmiş olacaktı ki hatırlılar masasında ehemmiyetli bir adam gibi karşılandım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek
-
Bir yolunu bularak birinden ayrılmak
- "Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim."
-
[-i]
Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek