İçinde sat olan 8 harfli 27 kelime var. İçerisinde SAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sat olan kelimeler listesine ya da Sonu sat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AST, TAS
2 Harfli Kelimeler
AS, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAPSATMA
- ...
- FIRSATÇI
-
-
[isim]
Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse
-
[isim]
Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse
- RUHSATLI
-
-
[sıfat]
Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan
-
[sıfat]
Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan
- MAKSATLI
-
-
[sıfat]
Bir amacı olan
-
[zarf]
Bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak
-
[sıfat]
Bir amacı olan
- YAPSATÇI
-
-
[isim]
Bina yapıp satan kimse
-
[isim]
Bina yapıp satan kimse
- SATAŞKAN
-
-
[sıfat]
Sataşan, saldırgan, mütecaviz
-
[sıfat]
Sataşan, saldırgan, mütecaviz
- FESATLIK
-
-
[isim]
Arabozanlık
-
[isim]
Arabozanlık
- SATANİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Şeytana tapan
-
[sıfat]
Şeytana tapan
- TAVSATMA
-
-
[isim]
Tavsatmak işi
-
[isim]
Tavsatmak işi
- ÇOKSATAR
-
-
[isim]
En çok satılan yayın
-
[isim]
En çok satılan yayın
- HASSATEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ayrıca, özellikle, bilhassa
- "Bu bazı demagogların, hassaten, seçim propagandalarında kullandığı boş laflardan biri değildir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Ayrıca, özellikle, bilhassa
- SATANİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeytana tapma
-
[isim]
Şeytana tapma
- SATTIRMA
-
-
[isim]
Sattırmak işi
-
[isim]
Sattırmak işi
- VASATLIK
- ...
- SATAŞMAK
-
-
[-e]
Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
- "Edepsiz bir sarhoş, eskiden tanıdığı bir kadına sataşıyor." (Necati Cumalı)
-
Sarkıntılık etmek
- "Ne münasebet gider de komşunun hizmetçi kızına sataşırsın?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
- KASATURA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Süngü gibi tüfeğin namlusu ucuna takılan veya bel kayışına asılı olarak taşınan bir çeşit bıçak
- "Haydi yürü, dedikçe kasaturanın sırtını da yapıştırıyordu." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
Süngü gibi tüfeğin namlusu ucuna takılan veya bel kayışına asılı olarak taşınan bir çeşit bıçak
- SUSATMAK
-
-
[-i]
Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
-
Zorluk, güçlük çıkarmak
-
[-i]
Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
- TAHSİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek
-
Bir işi gerçekleştirmek için ayrılmış para
- "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye bir lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek
- SATILMAK
-
-
[nsz]
Satma işi yapılmak
- "Belki babam, güvercinlerin satıldıklarını iyi karşılamayacaktır." (Memduh Şevket Esendal)
-
Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek
-
[nsz]
Satma işi yapılmak
- TENKİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Azaltmalar, eksiltmeler
-
[isim]
Azaltmalar, eksiltmeler