İçinde sat olan 8 harfli 27 kelime var. İçerisinde SAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sat olan kelimeler listesine ya da Sonu sat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AST, TAS
2 Harfli Kelimeler
AS, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SATANİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeytana tapma
-
[isim]
Şeytana tapma
- SATANİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Şeytana tapan
-
[sıfat]
Şeytana tapan
- HASSATEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ayrıca, özellikle, bilhassa
- "Bu bazı demagogların, hassaten, seçim propagandalarında kullandığı boş laflardan biri değildir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Ayrıca, özellikle, bilhassa
- MAKSATLI
-
-
[sıfat]
Bir amacı olan
-
[zarf]
Bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak
-
[sıfat]
Bir amacı olan
- SATHİLİK
-
-
[isim]
Yüzeysellik
-
[isim]
Yüzeysellik
- KESATLIK
-
-
[isim]
Kesat olma durumu
-
Kıtlık zamanı
-
[isim]
Kesat olma durumu
- ÇOKSATAR
-
-
[isim]
En çok satılan yayın
-
[isim]
En çok satılan yayın
- RUHSATLI
-
-
[sıfat]
Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan
-
[sıfat]
Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan
- FESATLIK
-
-
[isim]
Arabozanlık
-
[isim]
Arabozanlık
- KAPSATMA
- ...
- KASATURA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Süngü gibi tüfeğin namlusu ucuna takılan veya bel kayışına asılı olarak taşınan bir çeşit bıçak
- "Haydi yürü, dedikçe kasaturanın sırtını da yapıştırıyordu." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
Süngü gibi tüfeğin namlusu ucuna takılan veya bel kayışına asılı olarak taşınan bir çeşit bıçak
- YAPSATÇI
-
-
[isim]
Bina yapıp satan kimse
-
[isim]
Bina yapıp satan kimse
- AKSATMAK
-
-
[-i]
Aksamasına yol açmak, bir işi gereği gibi yürütmemek
- "Havanın bozulması ekim işini aksattı."
-
[-i]
Aksamasına yol açmak, bir işi gereği gibi yürütmemek
- SUSATMAK
-
-
[-i]
Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
-
Zorluk, güçlük çıkarmak
-
[-i]
Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
- SATAŞMAK
-
-
[-e]
Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
- "Edepsiz bir sarhoş, eskiden tanıdığı bir kadına sataşıyor." (Necati Cumalı)
-
Sarkıntılık etmek
- "Ne münasebet gider de komşunun hizmetçi kızına sataşırsın?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
- SATLICAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zatülcenp
- "Kayıkla gelip kurtarmasalardı satlıcandan geberecektim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Zatülcenp
- VASATLIK
- ...
- SATAŞKAN
-
-
[sıfat]
Sataşan, saldırgan, mütecaviz
-
[sıfat]
Sataşan, saldırgan, mütecaviz
- TEDRİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğretim
- "Tedrisatın yeniden nasıl düzenlenmesi, öğretmen kadrolarının nasıl güçlendirilmesi sorularını tartışıyorlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Öğretim
- SATASIYA
- ...