İçinde sat olan 8 harfli 27 kelime var. İçerisinde SAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sat olan kelimeler listesine ya da Sonu sat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AST, TAS

2 Harfli Kelimeler

AS, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAPSATMA
...
FIRSATÇI

  1. [isim] Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse

RUHSATLI

  1. [sıfat] Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan

MAKSATLI

  1. [sıfat] Bir amacı olan
  2. [zarf] Bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak

YAPSATÇI

  1. [isim] Bina yapıp satan kimse

SATAŞKAN

  1. [sıfat] Sataşan, saldırgan, mütecaviz

FESATLIK

  1. [isim] Arabozanlık

SATANİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Şeytana tapan

TAVSATMA

  1. [isim] Tavsatmak işi

ÇOKSATAR

  1. [isim] En çok satılan yayın

HASSATEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Ayrıca, özellikle, bilhassa
    • "Bu bazı demagogların, hassaten, seçim propagandalarında kullandığı boş laflardan biri değildir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SATANİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şeytana tapma

SATTIRMA

  1. [isim] Sattırmak işi

VASATLIK
...
SATAŞMAK

  1. [-e] Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
    • "Edepsiz bir sarhoş, eskiden tanıdığı bir kadına sataşıyor." (Necati Cumalı)
  2. Sarkıntılık etmek
    • "Ne münasebet gider de komşunun hizmetçi kızına sataşırsın?" (Memduh Şevket Esendal)

KASATURA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Süngü gibi tüfeğin namlusu ucuna takılan veya bel kayışına asılı olarak taşınan bir çeşit bıçak
    • "Haydi yürü, dedikçe kasaturanın sırtını da yapıştırıyordu." (Etem İzzet Benice)

SUSATMAK

  1. [-i] Susamasına yol açmak, susuz bırakmak
  2. Zorluk, güçlük çıkarmak

TAHSİSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek
  2. Bir işi gerçekleştirmek için ayrılmış para
    • "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye bir lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)

SATILMAK

  1. [nsz] Satma işi yapılmak
    • "Belki babam, güvercinlerin satıldıklarını iyi karşılamayacaktır." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek

TENKİSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Azaltmalar, eksiltmeler

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü