İçinde sall olan 9 harfli 14 kelime var. İçerisinde SALL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sall olan kelimeler listesine ya da Sonu sall ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAL, SAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AS, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SALLASIRT
-
-
[isim]
"Sırtına almak, yüklenmek" anlamlarındaki sallasırt etmek deyiminde geçer
- "Kapının önünde bekleyen ufak bir cemaat gıcırdayan tabutu sallasırt ettiler." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
"Sırtına almak, yüklenmek" anlamlarındaki sallasırt etmek deyiminde geçer
- ULUSALLIK
-
-
[isim]
Milliyet, millîlik
- "Dilimizi, ulusallığımızı sen öğrettin bize." (Cahit Külebi)
-
[isim]
Milliyet, millîlik
- KUTSALLIK
-
-
[isim]
Kutsal olma durumu, kutsiyet
- "Çok eski zamanlarda ineğe bu kutsallık boşuna verilmemiştir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kutsal olma durumu, kutsiyet
- SALLAPATİ
-
-
[sıfat]
Düşünmeden ve saygısızca davranan
- "Sallapati bir adam."
-
Özensiz, dikkatsiz ve kaba saba yapılmış
- "Bu entarileri, basma veya patiska gibi adi ve ucuz kumaşlardan, kaba tire ile şıpın işi dikilmiş, iri taş düğmeli, sallapati bir şey sanmayınız." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Düşüncesizce, saygısızca ve patavatsız bir biçimde
- "Sallapati konuşmak."
-
[sıfat]
Düşünmeden ve saygısızca davranan
- SALLATMAK
- ...
- RUHSALLIK
- ...
- EROSALLIK
- ...
- SALLANMAK
-
-
[nsz]
Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak
- "Dişi sallanıyor. Masa sallanıyor."
-
Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek
- "Lamba sallanıyor. Panjur sallanıyor."
-
Salıncak, hamak vb.nde kendini sallamak
-
Vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak
-
Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek
- "Yere çivilenmiş koca masayı sarsarken oda bir salıncak gibi sallanıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak
-
[nsz]
Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak
- GASSALLIK
- ...
- AÇISALLIK
- ...
- KUMSALLIK
-
-
[isim]
Kumsal olma durumu
-
[isim]
Kumsal olma durumu
- SONSALLIK
- ...
- BAYSALLIK
-
-
[isim]
Huzur ve refah içinde bulunma durumu
-
[isim]
Huzur ve refah içinde bulunma durumu
- FASSALLIK
-
-
[isim]
Fassal olma durumu
- "Onda fassallık yalnız sanatlaşmış değildir, geçim yolu da odur." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Fassal olma durumu